CHP MÜNİH BİRLİĞİ HALKLA BÜTÜNLEŞMELİ

Röportajlar 14.11.2015 - 15:59, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 2054+ kez okundu.
 

CHP MÜNİH BİRLİĞİ HALKLA BÜTÜNLEŞMELİ

CHP Münih Birliği Danışma Kurulu Başkanlığından istifa eden Zekeriye Uçar Münihin Sesi’ne çarpıcı açıklamalarda bulundu. Röportaja görüntülü ve yazılı olarak haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği’ne ne zaman katıldınız ? Zekeriye UÇAR: CHP Münih Birliği dört yıl önce kurulduğunda kurucuları arasında yer almadım ama o günden beri üyesiyim. İki yıl önceki seçimli olağan genel kurulda bana danışma kurulu başkanlığı teklif edildi. Bende bu görevi kabul ettim. O günden beri de bu görevi layıkıyla yapmaya çalıştım. Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği Danışma Kurulu Başkanlığı Görevinizden istifa ettiniz.  Sizi rahatsız eden, istifaya sürükleyen nedenler nelerdi ? Zekeriye UÇAR:  CHP’nin organlarının uyum içerisinde, demokratik bir şekilde çalışacağı inancı ile bu görevi kabul etmiştim ve katkı sağlayacağıma inanmıştım. Ancak zaman içerisinde örgütlenmenin sıkıntılarını yaşamaya başladık. Milli bayram kutlamalarında, halka açılımda, organizasyonlarda bazı sıkıntılar vardı. Deniz GEZGİNCİ: Milli bayramlara neden CHP Münih Birliği gereken önemi göstermiyordu ? Zekeriye UÇAR:  CHP’nin kuruluş ilkeleri bellidir. Laik ve demokratik bir yapısı olması gerekir. Bu temel ilkeler doğrultusunda önemli bayramlarımızı kutlamamız gerekir. En önemlisi de halkla bütünleşmek gerekir. CHP Münih Birliği’nde halkla bütünleşme konusunda zayıflıklar bulunuyordu. Maalesef bu zayıflıkları bir türlü gideremedik. Örneğin bundan bir yıl önceki 29 Ekim kutlamalarının halkla bütünleşemeyeceğimiz bir salonda organize edilmesi bir hataydı. Ben bu hatayı o zaman da dile getirmiştim. Halkımızın gelebileceği, örgütün halka inebileceği bir yerde kutlansaydı daha iyi olacaktı. Bir yıl sonra da CHP Münih Birliği 29 Ekim’i Münih’te kutlayamadı. Niye kutlayamadığını da ben hala anlayamıyorum. Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği bundan bir yıl önceki 29 Ekim’i nerede kutlamıştı da siz eleştirmiştiniz. Halka nerde bütünleşememiştiniz ? Zekeriye UÇAR:  Bir yıl önceki Cumhuriyet bayramı kutlamasını Hacker – Pschorr  Bira Salonu’nda kutlanacağını duyunca oraya halkın gelmeyeceğini söyledim. Orada kaç kişiyle Cumhuriyet bayramını kutlayacağız. Biz halka inelim, halkla bütünleşelim, daha iyi bir salonda kutlayalım önerisini getirdik. Orada çok az bir katılımla bunu kutladığımızı zannettik. Bu da tabii örgütlenmeye, halka kucaklaşmaya  zarar veriyor.  Bunu gerçekleştiremiyoruz. Deniz GEZGİNCİ:  CHP Münih Birliği Danışma Kurulu Başkanlığından neden istifa ettiniz ? Zekeriye UÇAR:  İki yıl önceki genel kurulda Danışma Kurulu Başkanı seçildikten sonra yönetimdeki arkadaşlarla uyum içerisinde çalışacağıma inandım. Bu inançla yola çıkmıştım. Örgüt büyümeli, daha çok halk kitlelerine ulaşmalıydı. Bu gerçekleşemedi. Milli bayramlarımız hak ettiği şekilde kutlanamadı. Yönetim Kurulu ile beraber demokratik, ilkeli çalışma yapabilmek bizim hakkımızdı. Bu çalışmaların koordineli ve sağlıklı yürümediğini gördüğüm için istifa etmek istedim. Bunda kimseye bir art niyet veya kötü niyet arayamam. Ama arkadaşlarımızda örgütlenmenin bilinci olmadığı kanaatine vardım ve bir zafiyet olduğunu düşündüm.  CHP Münih Birliği’nin tüzüğünde her yıl genel kurul yapılması yazılıdır. Bir yıl normal genel kurul diğer yıl seçimli genel kurul. Biz 2015 yılına girdiğimizde önümüzde 07 Haziran seçimleri duruyordu. İlk üç ay içerisinde tüzük gereği tüm üyelerin katılacağı seçimsiz  olağan genel kurul yapmalıydık.  Bu da seçime bir hazırlık olacaktı. Yönetimin  bunu yapmaması bana göre çok büyük bir eksiklikti ve çok büyük bir eksiklikle biz seçimlere gittik. Seçimlerde üyelerimiz ve üye olmayan sosyal demokrat arkadaşlarımız büyük bir özveride bulunarak ellerinden geleni yaptı. Ancak halka bütünleşme eksikliği devam etmeye başladı. Bulunduğum görevin hakkını veremediğimi düşünüyordum.  Artık bir şeylerin değişmesi gerektiğine inandığım için istifa ettim CHP Münih Birliği’nin sosyal medyada bir sayfası var. Bu sayfa halka açılım açısından çok önemli bir iletişim aracına dönüştürülebilir. Ancak gördüm ki demokratik yönetim ne sosyal medyadaki sayfamızda var ne de yönetim bazında var. Demokratik, ilkeli, çoğulcu, katılımcı, fikir birliği içerisinde olma durumunu artık tüketildiğini gördüm. Bu tabloyu gördükten sonra bu görevi yapamayacağımı anladım ve Haziran sonuna doğru istifa ettim.   Deniz GEZGİNCİ: İstifa sürecinizden sonra neler oldu ? Zekeriye UÇAR:  Yönetim kurulundaki bu değişimin zaten gerçekleşmesi, yönetimin daha demokratik bir şekilde yeniden yapılanması gerektiğini söyleyen arkadaşlar istifamın geçerli olmadığını ve kabul edilmediğini bana sözlü olarak bildirdiler. Ben de sizin taktirinizdir dedim ve bu süreç bu şekilde gelişti. Ancak bana henüz istifamın kabul edildiği ile ilgili yazılı bir tebliğ gelmedi. Türkiye’de tekrar 01 Kasım seçimleri kararı alındı aynı zamanda da Münih’te izin dönemi başladı. Bir seçim dönemine daha girmiş olduk. Bu seçim dönemini atlattıktan sonra Münih’te yeniden sağlıklı, demokratik, CHP’nin özüne ve ilkelerine uygun bir yönetimin gelmesi gerektiğine inanmaya başladık. Deniz GEZGİNCİ: Söz sosyal medyadan açılmışken CHP Münih Birliğinin resmi facebook sayfasında her şey ulu orta yazılıyor. Sizce sosyal medya bu konuları konuşmak için doğru bir yer midir ? Zekeriye UÇAR:   Yazılanların içeriğine bakmak lazım. Elbette insanlar istedikleri gibi yazabiliyor, fikirlerini beyan edebiliyorlar fakat fikirlerini yazarken ölçülü, bilinçli, demokratik, inanarak bir dil kullansa daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Seviyeli yazışmaların yapılmasını ben yanlış bulmuyorum. Ama seviyesiz, zarar verici yazışmalar tabii ki uygun olmuyor. Deniz GEZGİNCİ:  CHP Münih Birliği’nin en fazla eleştirilen yanlarından biri de örgüt içerisinde demokrasinin olmaması. Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz ? Zekeriye UÇAR:  Yönetim kurulunda ki arkadaşların başarıya ulaşmadığını görüyorum. Bunun nedeni de bana göre demokratik ve çoğulcu kararlar alınmamasıdır. Yönetim kurulu sağlıklı bir şekilde ortak karar alamıyor. Münih’te Türk toplumunun içerisinde sosyal demokrat büyük bir potansiyel var. CHP Münih Birliği bu potansiyele ulaşacak düzeyin çok altında. Bunun neden ve sonuçlarını araştırmamız lazım. Deniz GEZGİNCİ:  01 Kasım seçimlerinde CHP Münih Birliği’nin oylarının düşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz ? Zekeriye UÇAR:  07 Haziran seçimlerinde özveri çalışmaların sonucunda tam tatmin edici olmasa da bir başarı sağlandı. O sonuç tabii ki de yeterli değildi. Maalesef 01 Kasım seçimlerinde bunun da gerisine düştük. Organizasyonda yönetim eksikliği vardı. Görev verilen arkadaşlar görevlerini en iyi şekilde yaptıysa burada birilerini sorgulamamız gerekir. Bir yerlerde eksiklik, kopukluk ve zafiyet var. Yönetimin de bunu artık görmesi gerekiyor. Deniz GEZGİNCİ:  Bundan sonra ki çalışmalarınız ne yönde olacak ? Zekeriye UÇAR:   Danışma Kurulu Başkanlığından istifa etmiş olmam kenarda durmuş olmam anlamına gelmez. CHP Münih Birliği benden bir yardım istediği zaman elbette ki sırtımızı dönecek değiliz. CHP Münih Birliği’nin mevcut yönetiminin samimiyet göstererek  derhal olağanüstü seçimli genel kurula gitmesi gerekiyor. Deniz GEZGİNCİ:  Siz böyle deyince “Başkanlık koltuğunda gözü olanlar yeniden seçim istiyorlar” gibi bir algı oluşuyor. Sizin başkanlık koltuğunda gözünüz var mı ? Zekeriye UÇAR:   Bundan bir buçuk yıl önceki son genel kuruluna katılan üyelerimiz hatırlarlar o genel kuruldan iki yıl kadar süre geçmişti. O süre içerisinde CHP’de hiçbir program ve proje bana ulaşmadı. Ben bu eleştirilerimi o zamanki genel kurulda da yapmıştım. Demokratik ve ilkeli bir yönetimin projeleri ile beraber önerilerimi verdim. Son genel kurulda  yönetim kurulundaki bazı arkadaşlar yönetimden biz çıkalım sen gir diye teklif getirdiler. O zaman da söylemiştim ben illa yönetim kuruluna gireyim, bir koltuk alayım sevdası taşımadığımı belirtmiştim. Burada üye olarak da bana iş düşer. Herkese her durumda görev düşer diyerek teşekkür ettiğimi o gün orada olanlar hatırlarlar. Benim tek amacım ve ilkem CHP’nin Münih’te hak ettiği yere gelmesi ve Münih’te ki sosyal demokrat potansiyeline ulaşabilmesi. Bizim 07 Haziran’dan sonraki seçimlerde oylarımız azaldı biz bunla övünecek durumda değiliz. Hak etmediğimiz bir sonuç diye düşünüyoruz. CHP Münih’te hak ettiği yere gelebilmeli. Bizim bütün davamız budur. Deniz GEZGİNCİ: Son olarak ne eklemek istersiniz ? Zekeriye UÇAR:   CHP Münih Birliği üyelerinin hiç birinin CHP’nin zaafa uğratılmasını düşüneceğine inanmıyorum.  Aksine bütün üyelerimiz daha da büyümesine inanıyor. Bu samimiyetle, özveriyle, fedakarlık göstererek, demokratik, Atatürk ilkelerine, CHP’nin ilkelerine  uygun bir şekilde yönetim kurulu organlarının derhal ve zaman kaybetmeden   iyi bir olağanüstü genel kurul yapmasını temenni ediyorum. Munihinsesi.com / özel
CHP Münih Birliği Danışma Kurulu Başkanlığından istifa eden Zekeriye Uçar Münihin Sesi’ne çarpıcı açıklamalarda bulundu. Röportaja görüntülü ve yazılı olarak haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği’ne ne zaman katıldınız ?

Zekeriye UÇAR: CHP Münih Birliği dört yıl önce kurulduğunda kurucuları arasında yer almadım ama o günden beri üyesiyim. İki yıl önceki seçimli olağan genel kurulda bana danışma kurulu başkanlığı teklif edildi. Bende bu görevi kabul ettim. O günden beri de bu görevi layıkıyla yapmaya çalıştım.

Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği Danışma Kurulu Başkanlığı Görevinizden istifa ettiniz.  Sizi rahatsız eden, istifaya sürükleyen nedenler nelerdi ?

Zekeriye UÇAR:  CHP’nin organlarının uyum içerisinde, demokratik bir şekilde çalışacağı inancı ile bu görevi kabul etmiştim ve katkı sağlayacağıma inanmıştım. Ancak zaman içerisinde örgütlenmenin sıkıntılarını yaşamaya başladık. Milli bayram kutlamalarında, halka açılımda, organizasyonlarda bazı sıkıntılar vardı.

Deniz GEZGİNCİ: Milli bayramlara neden CHP Münih Birliği gereken önemi göstermiyordu ?

Zekeriye UÇAR:  CHP’nin kuruluş ilkeleri bellidir. Laik ve demokratik bir yapısı olması gerekir. Bu temel ilkeler doğrultusunda önemli bayramlarımızı kutlamamız gerekir. En önemlisi de halkla bütünleşmek gerekir. CHP Münih Birliği’nde halkla bütünleşme konusunda zayıflıklar bulunuyordu. Maalesef bu zayıflıkları bir türlü gideremedik. Örneğin bundan bir yıl önceki 29 Ekim kutlamalarının halkla bütünleşemeyeceğimiz bir salonda organize edilmesi bir hataydı. Ben bu hatayı o zaman da dile getirmiştim. Halkımızın gelebileceği, örgütün halka inebileceği bir yerde kutlansaydı daha iyi olacaktı. Bir yıl sonra da CHP Münih Birliği 29 Ekim’i Münih’te kutlayamadı. Niye kutlayamadığını da ben hala anlayamıyorum.

Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği bundan bir yıl önceki 29 Ekim’i nerede kutlamıştı da siz eleştirmiştiniz. Halka nerde bütünleşememiştiniz ?

Zekeriye UÇAR:  Bir yıl önceki Cumhuriyet bayramı kutlamasını Hacker – Pschorr  Bira Salonu’nda kutlanacağını duyunca oraya halkın gelmeyeceğini söyledim. Orada kaç kişiyle Cumhuriyet bayramını kutlayacağız. Biz halka inelim, halkla bütünleşelim, daha iyi bir salonda kutlayalım önerisini getirdik. Orada çok az bir katılımla bunu kutladığımızı zannettik. Bu da tabii örgütlenmeye, halka kucaklaşmaya  zarar veriyor.  Bunu gerçekleştiremiyoruz.

Deniz GEZGİNCİ:  CHP Münih Birliği Danışma Kurulu Başkanlığından neden istifa ettiniz ?

Zekeriye UÇAR:  İki yıl önceki genel kurulda Danışma Kurulu Başkanı seçildikten sonra yönetimdeki arkadaşlarla uyum içerisinde çalışacağıma inandım. Bu inançla yola çıkmıştım. Örgüt büyümeli, daha çok halk kitlelerine ulaşmalıydı. Bu gerçekleşemedi. Milli bayramlarımız hak ettiği şekilde kutlanamadı. Yönetim Kurulu ile beraber demokratik, ilkeli çalışma yapabilmek bizim hakkımızdı. Bu çalışmaların koordineli ve sağlıklı yürümediğini gördüğüm için istifa etmek istedim. Bunda kimseye bir art niyet veya kötü niyet arayamam. Ama arkadaşlarımızda örgütlenmenin bilinci olmadığı kanaatine vardım ve bir zafiyet olduğunu düşündüm.  CHP Münih Birliği’nin tüzüğünde her yıl genel kurul yapılması yazılıdır. Bir yıl normal genel kurul diğer yıl seçimli genel kurul. Biz 2015 yılına girdiğimizde önümüzde 07 Haziran seçimleri duruyordu. İlk üç ay içerisinde tüzük gereği tüm üyelerin katılacağı seçimsiz  olağan genel kurul yapmalıydık.  Bu da seçime bir hazırlık olacaktı. Yönetimin  bunu yapmaması bana göre çok büyük bir eksiklikti ve çok büyük bir eksiklikle biz seçimlere gittik. Seçimlerde üyelerimiz ve üye olmayan sosyal demokrat arkadaşlarımız büyük bir özveride bulunarak ellerinden geleni yaptı. Ancak halka bütünleşme eksikliği devam etmeye başladı. Bulunduğum görevin hakkını veremediğimi düşünüyordum.  Artık bir şeylerin değişmesi gerektiğine inandığım için istifa ettim

CHP Münih Birliği’nin sosyal medyada bir sayfası var. Bu sayfa halka açılım açısından çok önemli bir iletişim aracına dönüştürülebilir. Ancak gördüm ki demokratik yönetim ne sosyal medyadaki sayfamızda var ne de yönetim bazında var. Demokratik, ilkeli, çoğulcu, katılımcı, fikir birliği içerisinde olma durumunu artık tüketildiğini gördüm. Bu tabloyu gördükten sonra bu görevi yapamayacağımı anladım ve Haziran sonuna doğru istifa ettim.  

Deniz GEZGİNCİ: İstifa sürecinizden sonra neler oldu ?

Zekeriye UÇAR:  Yönetim kurulundaki bu değişimin zaten gerçekleşmesi, yönetimin daha demokratik bir şekilde yeniden yapılanması gerektiğini söyleyen arkadaşlar istifamın geçerli olmadığını ve kabul edilmediğini bana sözlü olarak bildirdiler. Ben de sizin taktirinizdir dedim ve bu süreç bu şekilde gelişti. Ancak bana henüz istifamın kabul edildiği ile ilgili yazılı bir tebliğ gelmedi.

Türkiye’de tekrar 01 Kasım seçimleri kararı alındı aynı zamanda da Münih’te izin dönemi başladı. Bir seçim dönemine daha girmiş olduk. Bu seçim dönemini atlattıktan sonra Münih’te yeniden sağlıklı, demokratik, CHP’nin özüne ve ilkelerine uygun bir yönetimin gelmesi gerektiğine inanmaya başladık.

Deniz GEZGİNCİ: Söz sosyal medyadan açılmışken CHP Münih Birliğinin resmi facebook sayfasında her şey ulu orta yazılıyor. Sizce sosyal medya bu konuları konuşmak için doğru bir yer midir ?

Zekeriye UÇAR:   Yazılanların içeriğine bakmak lazım. Elbette insanlar istedikleri gibi yazabiliyor, fikirlerini beyan edebiliyorlar fakat fikirlerini yazarken ölçülü, bilinçli, demokratik, inanarak bir dil kullansa daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Seviyeli yazışmaların yapılmasını ben yanlış bulmuyorum. Ama seviyesiz, zarar verici yazışmalar tabii ki uygun olmuyor.

Deniz GEZGİNCİ:  CHP Münih Birliği’nin en fazla eleştirilen yanlarından biri de örgüt içerisinde demokrasinin olmaması. Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz ?

Zekeriye UÇAR:  Yönetim kurulunda ki arkadaşların başarıya ulaşmadığını görüyorum. Bunun nedeni de bana göre demokratik ve çoğulcu kararlar alınmamasıdır. Yönetim kurulu sağlıklı bir şekilde ortak karar alamıyor. Münih’te Türk toplumunun içerisinde sosyal demokrat büyük bir potansiyel var. CHP Münih Birliği bu potansiyele ulaşacak düzeyin çok altında. Bunun neden ve sonuçlarını araştırmamız lazım.

Deniz GEZGİNCİ:  01 Kasım seçimlerinde CHP Münih Birliği’nin oylarının düşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Zekeriye UÇAR:  07 Haziran seçimlerinde özveri çalışmaların sonucunda tam tatmin edici olmasa da bir başarı sağlandı. O sonuç tabii ki de yeterli değildi. Maalesef 01 Kasım seçimlerinde bunun da gerisine düştük. Organizasyonda yönetim eksikliği vardı. Görev verilen arkadaşlar görevlerini en iyi şekilde yaptıysa burada birilerini sorgulamamız gerekir. Bir yerlerde eksiklik, kopukluk ve zafiyet var. Yönetimin de bunu artık görmesi gerekiyor.

Deniz GEZGİNCİ:  Bundan sonra ki çalışmalarınız ne yönde olacak ?

Zekeriye UÇAR:   Danışma Kurulu Başkanlığından istifa etmiş olmam kenarda durmuş olmam anlamına gelmez. CHP Münih Birliği benden bir yardım istediği zaman elbette ki sırtımızı dönecek değiliz. CHP Münih Birliği’nin mevcut yönetiminin samimiyet göstererek  derhal olağanüstü seçimli genel kurula gitmesi gerekiyor.

Deniz GEZGİNCİ:  Siz böyle deyince “Başkanlık koltuğunda gözü olanlar yeniden seçim istiyorlar” gibi bir algı oluşuyor. Sizin başkanlık koltuğunda gözünüz var mı ?

Zekeriye UÇAR:   Bundan bir buçuk yıl önceki son genel kuruluna katılan üyelerimiz hatırlarlar o genel kuruldan iki yıl kadar süre geçmişti. O süre içerisinde CHP’de hiçbir program ve proje bana ulaşmadı. Ben bu eleştirilerimi o zamanki genel kurulda da yapmıştım. Demokratik ve ilkeli bir yönetimin projeleri ile beraber önerilerimi verdim. Son genel kurulda  yönetim kurulundaki bazı arkadaşlar yönetimden biz çıkalım sen gir diye teklif getirdiler. O zaman da söylemiştim ben illa yönetim kuruluna gireyim, bir koltuk alayım sevdası taşımadığımı belirtmiştim. Burada üye olarak da bana iş düşer. Herkese her durumda görev düşer diyerek teşekkür ettiğimi o gün orada olanlar hatırlarlar. Benim tek amacım ve ilkem CHP’nin Münih’te hak ettiği yere gelmesi ve Münih’te ki sosyal demokrat potansiyeline ulaşabilmesi. Bizim 07 Haziran’dan sonraki seçimlerde oylarımız azaldı biz bunla övünecek durumda değiliz. Hak etmediğimiz bir sonuç diye düşünüyoruz. CHP Münih’te hak ettiği yere gelebilmeli. Bizim bütün davamız budur.

Deniz GEZGİNCİ: Son olarak ne eklemek istersiniz ?

Zekeriye UÇAR:   CHP Münih Birliği üyelerinin hiç birinin CHP’nin zaafa uğratılmasını düşüneceğine inanmıyorum.  Aksine bütün üyelerimiz daha da büyümesine inanıyor. Bu samimiyetle, özveriyle, fedakarlık göstererek, demokratik, Atatürk ilkelerine, CHP’nin ilkelerine  uygun bir şekilde yönetim kurulu organlarının derhal ve zaman kaybetmeden   iyi bir olağanüstü genel kurul yapmasını temenni ediyorum.

Munihinsesi.com / özel

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.