TÜRKÇE YOK OLMAKLA KARŞI KARŞIYA

Yaşam 24.08.2016 - 06:55, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 1948+ kez okundu.
 

TÜRKÇE YOK OLMAKLA KARŞI KARŞIYA

Almanya’da Türkçe konuşan çocukların sayısının her geçen gün azaldığı ve okullarda ders olarak okutulmadığı takdirde Türkçe’nin Almanya’da yok olmayla karşı karşıya kalacağı ifade edildi.
HEIDELBERG Üniversitesi Göç Araştırmaları ve Kültürlerarası Pedagoji Merkezi’nin yaptığı araştırmada, Almanya’daki ikinci ve üçüncü nesil arasında baskın dilin Almancaolduğu tespit edildi. Merkezin başında bulunan Prof. Dr. Havva Engin, Baden Württemberg Eyaleti’nin Baden bölgesinde Türk Dili ve Kültürü dersine giden öğrenciler arasında dil kullanma alışkanlıklarına yönelik anket yaptıklarını söyledi. Ankete 10 bin 942 öğrenciden 6 bin 125’inin katıldığını belirten Engin, çıkan sonucun,Türkçe’nin, ‘anadil-göçmen dili’ olarak gelecekte de var olması için sadece ailede değil, okulda da öğretilmesi gerektiğini ve Türkçeyi yaşatmak için ailelere de önemli görevlerin düştüğünü ortaya koyduğunu kaydetti. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 92’si Almanya doğumlu ve bunların yüzde 85’i ikinci nesil, yüzde 4’ü ise üçüncü nesil.  NESİLLERE GÖRE DEĞİŞİYOR Çalışma, Almanya’da yetişen Türkiye kökenli gençler arasında nesillere göre dil tercihlerinin değiştiğini gösteriyor. İkinci ve üçüncü nesiller arasında baskın dil olarak Almanca ortaya çıkıyor. Türkçe ise ikinci ve üçüncü nesilde hızlı şekilde önem kaybediyor. Öğrencilerin Almanca ve Türkçe dil düzeylerini değerlendirmesi istenildiğinde, ilerleyen nesle göre Almanca düzeyi ve önemi artıyor, buna karşın Türkçe düzeyi önemli şekilde azalıyor. Araştırmada, öğrencilerin aile fertleriyle dil kullanma alışkanlıklarında yüzde 58’inin evde Almanca ve Türkçeyi birlikte kullandıkları, yüzde 28’inin aile içinde Türkçe, yüzde 8’inin ise Almanca konuştuğu görüldü. Öğrencilerin yüzde 83,5’i en çok büyükanne ve büyükbabalarıyla sadece Türkçe konuşuyorlar. KARDEŞLER BİLE AZ KULLANIYOR Çalışma, Türkçe’nin kardeşler arasında çok az kullanıldığını ve kardeşler arasındaki iletişimin genelde sadece Almanca veya iki dilde sağlandığını ortaya koyuyor. Ankete katılan bu öğrencilerin yüzde 51.5’i kardeşleriyle sadece Almanca konuştuğunu dile getirirken, kardeşler arasında Türkçe konuşanların oranı sadece yüzde 16’da kaldı. İki dili birlikte kullanan kardeşlerin oranı ise yüzde 23.Ayrıca ankete katılan öğrencilerin yüzde 79’u okulda arkadaşlarıyla teneffüslerde sadece Almanca konuşurken, yüzde 4’ü sadece Türkçeyi kullanıyor. Araştırmanın değerlendirme kısmında ise şu tavsiyelerde bulunuldu:“Türkçe, anadil-göçmen dili olarak gelecekte de var olmak istiyorsa, sadece ailede değil, okulda da öğretilmeli. Türkçeyi yaşatmak için ailede en önemli görev anne-babaya düşüyor. Zira, çocuklar kardeşleriyle önemli ölçüde sadece Almanca konuşuyor, Türkçeyi sevdirmek ve yaşatmak için büyükanne ve büyükbabanın rolü en az anne ve babanınki kadar önem taşıyor.” KAYNAK: HÜRRİYET
Almanya’da Türkçe konuşan çocukların sayısının her geçen gün azaldığı ve okullarda ders olarak okutulmadığı takdirde Türkçe’nin Almanya’da yok olmayla karşı karşıya kalacağı ifade edildi.

HEIDELBERG Üniversitesi Göç Araştırmaları ve Kültürlerarası Pedagoji Merkezi’nin yaptığı araştırmada, Almanya’daki ikinci ve üçüncü nesil arasında baskın dilin Almancaolduğu tespit edildi. Merkezin başında bulunan Prof. Dr. Havva Engin, Baden Württemberg Eyaleti’nin Baden bölgesinde Türk Dili ve Kültürü dersine giden öğrenciler arasında dil kullanma alışkanlıklarına yönelik anket yaptıklarını söyledi. Ankete 10 bin 942 öğrenciden 6 bin 125’inin katıldığını belirten Engin, çıkan sonucun,Türkçe’nin, ‘anadil-göçmen dili’ olarak gelecekte de var olması için sadece ailede değil, okulda da öğretilmesi gerektiğini ve Türkçeyi yaşatmak için ailelere de önemli görevlerin düştüğünü ortaya koyduğunu kaydetti. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 92’si Almanya doğumlu ve bunların yüzde 85’i ikinci nesil, yüzde 4’ü ise üçüncü nesil. 

NESİLLERE GÖRE DEĞİŞİYOR

Çalışma, Almanya’da yetişen Türkiye kökenli gençler arasında nesillere göre dil tercihlerinin değiştiğini gösteriyor. İkinci ve üçüncü nesiller arasında baskın dil olarak Almanca ortaya çıkıyor. Türkçe ise ikinci ve üçüncü nesilde hızlı şekilde önem kaybediyor. 
Öğrencilerin Almanca ve Türkçe dil düzeylerini değerlendirmesi istenildiğinde, ilerleyen nesle göre Almanca düzeyi ve önemi artıyor, buna karşın Türkçe düzeyi önemli şekilde azalıyor. 
Araştırmada, öğrencilerin aile fertleriyle dil kullanma alışkanlıklarında yüzde 58’inin evde Almanca ve Türkçeyi birlikte kullandıkları, yüzde 28’inin aile içinde Türkçe, yüzde 8’inin ise Almanca konuştuğu görüldü. Öğrencilerin yüzde 83,5’i en çok büyükanne ve büyükbabalarıyla sadece Türkçe konuşuyorlar.

KARDEŞLER BİLE AZ KULLANIYOR

Çalışma, Türkçe’nin kardeşler arasında çok az kullanıldığını ve kardeşler arasındaki iletişimin genelde sadece Almanca veya iki dilde sağlandığını ortaya koyuyor. 
Ankete katılan bu öğrencilerin yüzde 51.5’i kardeşleriyle sadece Almanca konuştuğunu dile getirirken, kardeşler arasında Türkçe konuşanların oranı sadece yüzde 16’da kaldı. İki dili birlikte kullanan kardeşlerin oranı ise yüzde 23.
Ayrıca ankete katılan öğrencilerin yüzde 79’u okulda arkadaşlarıyla teneffüslerde sadece Almanca konuşurken, yüzde 4’ü sadece Türkçeyi kullanıyor. 
Araştırmanın değerlendirme kısmında ise şu tavsiyelerde bulunuldu:
“Türkçe, anadil-göçmen dili olarak gelecekte de var olmak istiyorsa, sadece ailede değil, okulda da öğretilmeli. Türkçeyi yaşatmak için ailede en önemli görev anne-babaya düşüyor. Zira, çocuklar kardeşleriyle önemli ölçüde sadece Almanca konuşuyor, Türkçeyi sevdirmek ve yaşatmak için büyükanne ve büyükbabanın rolü en az anne ve babanınki kadar önem taşıyor.”

KAYNAK: HÜRRİYET

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.