ALMANYA`DA GÖÇMEN YAŞAMI

Münihin Sesi köşe yazarlarından Zekeriye Uçar'ın ALMANYA`DA GÖÇMEN YAŞAMI başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Almanya`da Pegida „İslam karşıtlığı Batı Ülkesi Vatanseverleri „ olarak örgütlenme gösterdi. Bazı eyaletlerde seçimlere girmeye hazırlanıyor. Pegida`nın kullandığı argümanların özünü ırkçılık ve İslam karşıtlğı oluşturuyor ama Alman kamuoyunu etkilemek için demokrasi, insan hakları gibi değerleri kullanıyorlar. Aşırı sağcı ırkçılardan ayrı bir yapılanma gibi görülüyor. Pegida`ya karşı göçmenlerde etkili bir karşıtlık yok. Göçmenlerin çoğunluğu Türkler ve Türklerden de etkili bir mücadele çıkmıyor. Karşı eylem gerçekleştirenler Alman solcular ve sosyal demokratlar. Genel Kamuoyu Pegida`nın kullandığı demokrasi ve insan hakları kavramlarını samimi bulmuyor inanmıyor. Almanya`da çoğunluk yalanı yemiyor, laik ve demokratik temele dayalı toplum düzeninde her inanç sahibinin hakları korunmalı düşüncesi hakim. Almanya`da yaşayan Müslüman toplum, doğrudan kendilerini hedef alan bir eylemde neden bu kadar duyarsız? Devletin verdiği güvenceye bel bağlamak yeterli mi? Yetmez. Yetmediğinin sonuçları zaman zaman ırkçı saldırılarda kendini gösteriyor. Nasıl hak aranması gerektiğini bilmeli göçmen toplum ve zamanında ırkçılığa ve Pegida gibi örgütlere karşı durmak gerekiyor. Bireysel bir davranış gibi görünse de Münih Metrosu`nda bir olay yaşanıyor: Arap kökenli örtülü bir bayan, Alman bir bayanın giyimine müdahale ediyor, açık giyinmemesi gerektiğini „tebliğ“ ediyor. Bunu duyan Alevi bir Türk vatandaşı , dayanamayıp onun giyim tarzına müdahale etmemesi gerektiğini söylemesi ile kendi de karşılığını alıyor. Örtülü Bayan Türk Vatandaşının inancını mezhebini öğrenince de alevi olması nedeniyle:  “Sen daha büyük kafirsin!“ demez mi ? Bu tür olayların yaşanması Pegida`yı büyütür. Göçmen toplumun siyaset ve hak arama denilince aklına sadece inanç geliyor. Ortak insani, sanatsal ve kültürel değerlerde toplumlar arası kaynaşma oldukça zayıf. Bu durum entegrasyondan uzaklaştırıyor ve Göçmen Toplum daha da içine kapanıyor. Eğitimden çifte vatandaşlığa o kadar çok sorun var ki, bu sorunlarla uğraşacak ciddi bir muhatap ve örgütlenme yok. 2000`li yılların başında  dönemin Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti`nin yüzünden çifte vatandaşlık hakkımız elimizden uçtu gitti. Sosyal yaşantımız gittikçe de zorlaşıyor Geçmiş Şeker Bayramınız kutlu olsun! Zekeriye UÇARzekeriyeucar@hotmail.de * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...