ÇÜNKÜ GEÇMİŞTEN GELEN TECRÜBEMİZ VAR

Deniz Gezginci: Ay Yıldız Listesi Göçmenler Meclisi Seçimlerinde tecrübeli bir liste. Geçmişte birçok kez mecliste yer aldınız. Listenizi oluştururken nelere dikkat ettiniz ve listenizde geçmiş yıllara oranla farklılıklar var mı?

Eyüp Tanrıverdi: Öncelikle 06 Şubat sabahı ülkemizde meydana gelen ve asrın felaketi olarak nitelendirilen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Ay – Yıldız listesi olarak beşinci kez seçimlere katılıyoruz. İlk olarak 30 Kasım 1997 tarihinde Münih’te seçime katıldık. Her seçim döneminde eski adı Yabancılar Meclisi yeni adı ile Göçmenler Meclisi’nde yer almayı başardık. Listeyi oluştururken kişisel ikbal peşinde koşmayan ve buradaki insanlarımızın derdini meclisteki değişik komisyonlarda dile getirecek arkadaşların olmasına, bu arkadaşların vakti olmasına ve gönüllü olmalarına dikkat ettik.

Deniz Gezginci: Seçim öncesinde ne tür çalışmalar yaptınız ve bundan sonraki çalışmalarınız nasıl olacak?

Eyüp Tanrıverdi: 06 Şubat sabahından itibaren bütün gücümüzü, enerjimizi Türkiye’deki depremzedeler için harcadık. Üç haftalık sürede yoğun bir şekilde her gün depremzedelerin yaralarına merhem olmaya çalıştık. Çevremizdeki arkadaşlarımızla beraber deprem bölgesine 21 tane tır gönderdik. Aynı zamanda maddi yardım için koşuşturduk. Ama diğer taraftan Münih’te hayat devam ediyor. Depremden önce aralık ayında bu listeyi Münih Seçim Kurulu’na vermiştik. İnsanlarımıza Göçmenler Meclisi’ni anlatmaya çalışıyoruz. Bir buçuk haftadır seçmenlerimize listemizi tanıtmaya çalışıyoruz ve oldukça da yoğun bir çalışma içerisindeyiz. İnsanların bu seçimi ciddiye almaları gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Seçildiğimiz taktirde de Münih’teki insanımızın sorunlarını oradaki komisyonlarda dile getirmeye çalışacağız. Göçmenler Meclisi’nde çok önemli komisyonlar var. Bunlardan bazıları eğitim, kültür, spor, sosyal faaliyetlerle ilgili komisyonlar. Benim gördüğüm en büyük sıkıntıların başında buradaki eğitimde mağdur olan çocukların sıkıntılarının dile getirilmesi. Bunların içinde Münih’te bir şikâyet olduğunda bunların takip edileceği bir mercii olması gerekiyor. Münih’te birçok konuda buna benzer rehberlik, şikâyet mercileri var. Ancak göçmen çocukların okullarda uğradığı mağduriyetten dolayı böyle bir şikâyet, rehberlik mercii yok. Bunu çok önemsiyoruz. Hafta geçmiyor ki bir mağdur aile çocuğunun sıkıntısından dolayı bize başvurmasın. Diğer meseleler de önemli. Bahsettiğim mesele sadece Türk toplumunu ilgilendirmiyor. Yabancı toplulukların da uğradığı bir mağduriyet bu. Tabii ki sosyal ve kültürel alanda da kendi kültürümüzün tanıtılması, hoşgörümüzün tanıtılması bir zenginlik. Münih için bir zenginlik. Her alanda insanımızın sıkıntılarının dile getirilmesi. Burada seçilecek diğer gruplarla iyi bir iş birliğine gidilerek çalışmalarımıza devam ettirmek istiyoruz.

Deniz Gezginci: Sizce Türk toplumunun burada en büyük sıkıntıları neler ve seçilirseniz bu sıkıntıları aşmak için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Gökhan Sağnak: Çocuklarımızın okul kariyerinde uğradıkları ayrımcılıklar, haklarının yenmesi, istedikleri yerlere ulaşabilmesinin çok zor olması, bunların haklarında şikâyet mercilerinin oluşturulması. Haklarının geri verilmesi için mücadele edeceğiz.

Deniz Gezginci: Seçimlere az bir süre kaldı. Oy kullanmak neden önemli?

Eyüp Tanrıverdi: Katılımı yükseltmemiz gerekiyor. Münih Göçmenler Meclisi 1991 yılından itibaren demokratik, direk seçimlerle iş başına gelen bir danışma meclisi. 1974 yılında kurulmuş ve 1991’e kadar atamayla işlevini görmüş. 1991 yılından itibaren ilk seçimde %19, daha sonra yüzde %10 katılım oranı sağlanmış. Ne yazık ki bu oran git gide düşmüş. Göçmenler Meclisi’ne katılım ne kadar fazla olursa siyasiler de sizi o kadar ciddiye alır. Bu demokratik bir haktır. Bizim insanımızın Türk pasaportu ile tek oy kullanabileceği yer burası. Diğer Avrupa Birliği vatandaşları, Avrupa Birliği seçimlerinde oy kullanabiliyorlar ve Belediye Meclisi seçimlerinde aday olabiliyorlar. Seçime seçmen olarak katılabiliyorlar ve bu hakkı altı aydan itibaren elde edebiliyorlar. Bizim insanımız 1961 yılından beri Münih’te yaşıyor, İnsanımız Almanya’nın 2. Dünya savaşından sonra ayağa kalkmasında büyük katkılar sunmuştur. Ancak maalesef yerel seçimlerde bile oy kullanma hakkımız yok. Sadece bu danışma meclisine seçilebiliyoruz, seçebiliyoruz. Meclisin ciddiye alınması ve kendimizin de temsil edilmesi için bu seçimlerin ciddiye almamız gerekiyor.

Deniz Gezginci: Size oy vermek isteyenler size nasıl ulaşabilirler?

Eyüp Tanrıverdi: Sosyal medyadan Ay Yıldız liste yazıldığında oradan bilgi alabilirler. Hazırlattığımız broşürlerde eposta adreslerimiz ve telefon numaramız yer alıyor.  Ayrıca bizlerle birebir görüşmek isteyen vatandaşlarımız Münih’in batısında yer alan Münih Türk Kültür Merkezi, Münih Türk Eğitim Ocağı ve diğer yerel derneklerden de bilgiler alabilirler. Esnaflarımızın da birçoğunda bilgiler mevcut.

Deniz Gezginci: Seçmenler neden Ay Yıldız listesini tercih etmeli?

Gökhan Sağnak: Rekabet çok güzel bir şey. Bu seçimlere herkesin katılıp oy kullanması gerekiyor. Alman vatandaşı olmayan, Avrupa Birliği kimliği taşımayan yabancıların tek seçme ve seçilme mercii Münih Göçmenler Meclisidir. Onun için insanlarımız ellerinden gelen desteği versinler. Bizi niye seçsinler sorunuza gelince sonuçta Eyüp Tanrıverdi’nin yıllardır bir tecrübesi var. Ben de bu meclisin içindeyim ve ikinci dönem için de yer almak istiyorum. Göçmenler Meclisi’nde bir tecrübe edindik ve bu tecrübeyi insanlarımızla paylaşmak istiyoruz.

Eyüp Tanrıverdi: Göçmenler Meclisi’nde yer alan diğer listeler de kardeş listelerimiz hepsini saygıyla selamlıyoruz. Bizim geçmişten gelen bir tecrübemiz var. Tüm Türk toplumunu burada kucaklayan bir listeyiz. İnsanımızın dertlerini dile getiren herkesle ortak çalışma ortamı için elinden geleni yapan ve aday arkadaşlarımızın da dinamik olması, kişisel hırslar peşinde koşmayan insanlar olması nedeni ile bizleri tercih etmelerini istiyoruz. Umarım seçildikten sonra seçilen arkadaşlarımızla Türk toplumunun menfaati için, yabancıların diğer göçmen toplumunun ortak sıkıntılarını çözmek için beraber iş birliği yapabileceğiz.

Deniz Gezginci: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Eyüp Tanrıverdi: Münih’teki hoşgörü ortamının devam etmesini istiyoruz. Müslüman – Türk kimliğimiz ile beraber burada hayatımızı, kültürümüzü, dilimizi devam ettirmemiz, tanıtmamız gerekiyor. Diğer taraftan da ülkemizin tekrar ayağa kalkmasını, insanımızın yaralarının sarılmasını ve bu süreçte mutlaka ama mutlaka desteklerimizi ülkemize, insanımıza devam ettirmemiz gerektiğini düşünüyorum. O insanlar bizim insanımız.  O ülke bizim, o vatan bizim. Yazın izine gittiğimizde en güzel sahillerde tatil yapıyoruz, en güzel lokantalarda yemekler yiyoruz, Camilerde namazlar kılıyoruz, akrabalarımızı ziyaret ediyoruz. Ülkemizde acı çeken insanlar bizim insanlarımız. O insanların yaralarının sarılması için buradan elimizden geleni yapmamız gerekiyor.  Ülkemiz ayağa kalktıktan, insanlarımızın yaraları sarıldıktan sonra ancak biz burada rahat edebiliriz.  O güne kadar lütfen desteklerimizi devam ettirelim.

Gökhan Sağnak: 06 Şubat’ta ülkemizde bir deprem yaşandı. Vefat edenlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar, ailelerine sabırlar diliyorum. Umarım böyle bir şeyi bir daha yaşamayız. Hep birlikte kol kola bu acının üstesinden geleceğiz ve ülkemizi tekrardan kalkındıracağız. Son eklemek istediğim şudur ki seçime katılın, bu seçimleri ciddiye alın. Bizim tek hedefimiz yabancı bir ülkedeyiz, tüm vatandaşlarımızın ve bütün yabancıların hakkını kollamak istiyoruz.

Deniz Gezginci