Etnografya Müzesi'nde “Ruhun şarkısı” konserinde salonun hemen hemen tamamını Almanlar doldurdu. Sümer yazıtlarından alınmış bir ilahi ile başlayan konseri Münih Başkonsolosu Mesut Koç ve Din Hizmetleri Ataşesi Kuddusi Uysal da izledi. Sufi Dr. Rahmi Oruç. Güvenç ve eşi Azize Güvenç'in Türkçe ve Almanca olarak çalınan eserleri tanıttığı konser, Tarihi Türk Müziği ve Tasavvuf Müziği olmak üzere iki bölümde sunuldu. Konserde Uygur, Kazak, Kırgız, Altay, Türkmen ve Özbek müziklerinden tasavvuf müziğine kadar örneklerle Türk müzik tarihinde gezinti yapıldı.

İLK KEZ ÇENG ÇALINDI

Doç.Dr. Güvenç'in ney, kopuz, kılkopuz ve ut gibi müzik enstrümanlarını tanıttığı konserde, ilk kez Çeng adlı bir enstrüman kullanıldı. Açık köşeli arplar grubuna giren ve günümüzde unutulan çalgının tarihi minyatür resimlere dayanılarak TÜMATA atölyelerinde yeniden imal edildiği açıklandı. Enstrümanı, Doç.Dr. Güvenç'in kızı Kanika Güvenç çaldı. 

TÜMATA grubu Andrea Azize Güvenç, Yaşar Güvenç, Süyümbike Güvenç, Kanikan Güvenç, Sabine Banu Heck, Stephanie Dilara Erenoğlu, Judith Bomheuer-Kuschel ve Volkan Türlü'den oluştu.

 IŞIĞIN SESİ KONSERLERİ

Kültür değerlerinin tüm insanlığın ortak değeri olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Güvenç, "Biz sağlık için, birlik ve barış için müziğin önemini ele alıyoruz.  6 ülkeden 35 sanatçının yer aldığı  'Işığın sesi' konserlerimiz bu 6 Kasım’da İsviçre’nin Bern ve 7 Kasım’da Zürih kentlerinde yapılacaktır.. Avrupalılar, konserlerimize çok büyük ilgi gösteriyorlar. Gönlüm istiyor ki, kendi yurttaşlarımız da kendi müziklerine daha fazla ilgi göstersin ve sahip çıksın" dedi.

Münih'teki „Ruhun Şarkısı“ konseri sonrası salonu tıklım tıklım dolduran izleyiciler, otantik kıyafetli sanatçıları dakikalarca ayakta alkışladı. 

Ahmet İNCEL / MÜNİH