BEN Mİ YANLIŞIM ?

14.07.2015 - 07:51, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 2406+ kez okundu.
 

BEN Mİ YANLIŞIM ?

Münihin Sesi köşe yazarlarından Levent Ekiz'in BEN Mİ YANLIŞIM ? başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Geçen haftaki "Diyanet kaybetti yazım" çok olmak ile birlikte her çeşit tepkiye maruz kaldı. Sitem edenler, hakaret edenler, tehdit edenler ve tebrik edenler. Tebrikleri, tehditleri ve hakareti yazmayacağım. Bu yazımdan sonra insanlar gerçeklerden uzaklaşmış onu anladım. Ben Halkçıyım çünkü ben halkım. Bundan istesem de şaşamam. Sayın İdriz uzun bir yazı göndermiş, Katar bize 5 Milyon Euro vermedi tekzibini bildirdi. Nitekim Birleşik Arap Emirliklerinden gelen para 3,5 Milyon Euro imiş, şimdilik bunu da böyle bırakıyorum. “Türkleri kalitesiz bir topluluk olarak görmüyorum” diyor. Türklerin arka planda olduğunu, çoğunluk olarak bunu hak etmediğini belirten bir gazete makalesine kendi Facebook sayfasında gazeteciye karşı şu beyanı bende " Sayı önemli değil, kalite önemli".  Diyanet yetkilileri yazıma çok üzülmüş. İsmi ile hitap ettiğim Aykan kardeşim yazıyı haksız itham olarak görüyor. Bir kere şunu belirteyim. Ben Türküm. Diyanet benim resmi temsilcimdir. Ben ona muhtacım oda bana muhtaç. Diyanet kuvvetli olmalı ki ben kuvvetli olayım.   Yalnız arkadaşlar ne bu alınganlık, eleştiriye tahammülsüzlük. İnsan susturma gayreti ?  Beni doğduğum, yaşadığım Münih ilgilendiriyor. Ben çocukluğumu yağmur soğuk demeden bayram namazlarını camiye benzemeyen binalarda, sokaklara halı sererek geçirdim. Arabaları park edemez,  sabahın köründe arabalarımızın üstündeki cezalarını görünce bari bugün yapmayın diye polise sitem ederdik. Yine de diyanetten vazgeçmedik. Diyanet güvenceydi. Biri bir Cami anlatırsa tek kriterimiz "Diyanet camisi mi?" diye sormak olurdu. Hacca gidenlere diyanet ile gidin derdik. Cenaze hizmetini ne kadar övsek azdır. Biz yani Türkler 50 senedir barış diyerek Anadolu misafirperverliğimizle Almanlara İslamı sevdirirken. Berlin’deki en büyük barış mitinginde Sayın Angela Merkel ve Sayın Joachim Gauck ile islamı temsilen Türklerin önüne geçen Suriyeli Mazyek kol kola giriyor. Münih’te keza Bosnalı İmam Idriz aynı durumda. Şimdi burada biz yazıya alındık demeye gerek var mı?   İnsanları cezbeden, Anadolu'nun bağrından gelen Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve daha nicelerinin üstün insanlık, sevgi ve hoşgörü ile donatılmış olan Türk İslam sentezi neden arka plana gitsin? Böyle değil demeyle gerçekler değişmez ki. Başlıkta “Ben mi yanlışım?” derken gerçekler farklı mı? Münih’teki Türk Cami Projesi iptal olmadı mı? Bağış edilen yüzbinlerce Euro uçup gitmedi mi? Bu Türkler açısından muazzam bir itibar ve güven kaybına neden olmadı mı? Bir tane Caminin İmamı Sayın İdriz Almanya çapında 900 Camisi olan Diyanetin en azından Münih’te önüne geçmedi?  Camilerimizde politikanın da getirdiği ayrımcılık bize zarar vermiyor mu? Bu projelerde iflas edenler ya şu ya bu tarafta halen görevde değiller mi?  Cem evlerindeki Vatandaşlarımız tamamen bu sistemde kayıp değil mi?  Evet evet evet. Bu soruların cevabının bende hepsi evet.  Birlik beraberliğin ne kadar önemli olduğunu yazsak azdır.  Eleştiriye uzak olmak halkından uzak olmaktır. Bir milletin değerleri yoksa itibari da yoktur. Bunu Hauptbahnhof’da ki Bulgar, Romen ve Suriyeli vatandaşlara bakarsanız anlarsınız. Devletimiz güçlü olmalı bunun tek yolu da değerlerine top yekün sahip çıkmaktır. En büyük değerimizde bize çizdiği yolla ışık olan Mustafa Kemal Atatürk'tür. Şimdiden herkesin ramazan bayramını kutlar, dualarının kabul olmasını dilerim. Levent EKİZl.ekiz@ucbeskisi.de   * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...
Münihin Sesi köşe yazarlarından Levent Ekiz'in BEN Mİ YANLIŞIM ? başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Geçen haftaki "Diyanet kaybetti yazım" çok olmak ile birlikte her çeşit tepkiye maruz kaldı. Sitem edenler, hakaret edenler, tehdit edenler ve tebrik edenler. Tebrikleri, tehditleri ve hakareti yazmayacağım.

Bu yazımdan sonra insanlar gerçeklerden uzaklaşmış onu anladım. Ben Halkçıyım çünkü ben halkım. Bundan istesem de şaşamam. Sayın İdriz uzun bir yazı göndermiş, Katar bize 5 Milyon Euro vermedi tekzibini bildirdi. Nitekim Birleşik Arap Emirliklerinden gelen para 3,5 Milyon Euro imiş, şimdilik bunu da böyle bırakıyorum.

“Türkleri kalitesiz bir topluluk olarak görmüyorum” diyor. Türklerin arka planda olduğunu, çoğunluk olarak bunu hak etmediğini belirten bir gazete makalesine kendi Facebook sayfasında gazeteciye karşı şu beyanı bende " Sayı önemli değil, kalite önemli". 

Diyanet yetkilileri yazıma çok üzülmüş. İsmi ile hitap ettiğim Aykan kardeşim yazıyı haksız itham olarak görüyor. Bir kere şunu belirteyim. Ben Türküm. Diyanet benim resmi temsilcimdir. Ben ona muhtacım oda bana muhtaç. Diyanet kuvvetli olmalı ki ben kuvvetli olayım.

 

Yalnız arkadaşlar ne bu alınganlık, eleştiriye tahammülsüzlük. İnsan susturma gayreti ?  Beni doğduğum, yaşadığım Münih ilgilendiriyor. Ben çocukluğumu yağmur soğuk demeden bayram namazlarını camiye benzemeyen binalarda, sokaklara halı sererek geçirdim. Arabaları park edemez,  sabahın köründe arabalarımızın üstündeki cezalarını görünce bari bugün yapmayın diye polise sitem ederdik. Yine de diyanetten vazgeçmedik. Diyanet güvenceydi. Biri bir Cami anlatırsa tek kriterimiz "Diyanet camisi mi?" diye sormak olurdu. Hacca gidenlere diyanet ile gidin derdik. Cenaze hizmetini ne kadar övsek azdır. Biz yani Türkler 50 senedir barış diyerek Anadolu misafirperverliğimizle Almanlara İslamı sevdirirken. Berlin’deki en büyük barış mitinginde Sayın Angela Merkel ve Sayın Joachim Gauck ile islamı temsilen Türklerin önüne geçen Suriyeli Mazyek kol kola giriyor.
Münih’te keza Bosnalı İmam Idriz aynı durumda. Şimdi burada biz yazıya alındık demeye gerek var mı?

 

İnsanları cezbeden, Anadolu'nun bağrından gelen Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve daha nicelerinin üstün insanlık, sevgi ve hoşgörü ile donatılmış olan Türk İslam sentezi neden arka plana gitsin?

Böyle değil demeyle gerçekler değişmez ki. Başlıkta “Ben mi yanlışım?” derken gerçekler farklı mı?

Münih’teki Türk Cami Projesi iptal olmadı mı? Bağış edilen yüzbinlerce Euro uçup gitmedi mi? Bu Türkler açısından muazzam bir itibar ve güven kaybına neden olmadı mı?

Bir tane Caminin İmamı Sayın İdriz Almanya çapında 900 Camisi olan Diyanetin en azından Münih’te önüne geçmedi? 

Camilerimizde politikanın da getirdiği ayrımcılık bize zarar vermiyor mu? Bu projelerde iflas edenler ya şu ya bu tarafta halen görevde değiller mi? 

Cem evlerindeki Vatandaşlarımız tamamen bu sistemde kayıp değil mi? 

Evet evet evet. Bu soruların cevabının bende hepsi evet. 

Birlik beraberliğin ne kadar önemli olduğunu yazsak azdır.  Eleştiriye uzak olmak halkından uzak olmaktır. Bir milletin değerleri yoksa itibari da yoktur. Bunu Hauptbahnhof’da ki Bulgar, Romen ve Suriyeli vatandaşlara bakarsanız anlarsınız.

Devletimiz güçlü olmalı bunun tek yolu da değerlerine top yekün sahip çıkmaktır. En büyük değerimizde bize çizdiği yolla ışık olan Mustafa Kemal Atatürk'tür.


Şimdiden herkesin ramazan bayramını kutlar, dualarının kabul olmasını dilerim.

Levent EKİZ
l.ekiz@ucbeskisi.de

 

* Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.