ÖNYARGILAR-ALIŞKANLIKLAR
ÖNYARGILAR-ALIŞKANLIKLAR
Münihin Sesi köşe yazarlarından Zekeriye Uçar'ın ÖNYARGILAR-ALIŞKANLIKLAR başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Siyasal, sosyal ve kültürel geldiğimiz noktayı Yusuf Halaçoğlu çok iyi özetledi. Günlük davranışlarımızın uzunca bir süreçten gelerek farkında olmadığımız alışkanlıklara ve ön yargılı yaklaşımlara dönüşmesinin bedelini daha ağır ödeyeceğimiz bir geleceğe yelken açtık gidiyoruz.
21.YY`da nefes alıyoruz ama çok çok gerilerde yaşıyoruz. Kişisel ve toplumsal ilişkilerde vicdani saklanması gereken duygular belirleyici oluyor. Bizi siyasal yönetenlerde veya sosyal toplum elitlerinde hep inanç ve/ veya ırksal-etniksel kimlikler aranıyor. Bu kimliklerin öncelikli olması sistematik bir şekilde tepeden alt tabakaya yayılıyor. Alt tabakada bu kültür içselleştirilip alışkanlığa dönüştürülüyor. Günlük konuşmalar, siyasal söylemler, kültürel gelenekler hep bu alt kimliklere göre değerlendiriliyor. Siyasetçi olacaksanız topluma kabul ettirilen ön koşula (Ör: Etnitike, ırk, inanç vb.) uymak zorundasınız. Çoğunluğun sahip olduğu inanç ve mezhep kültürünün sosyal hayatı sarmalaması ve bireylerin farkında olmadan bu kültürü tüm yaşam alanına sokması yozlaşmayı getiriyor. İs o noktaya geliyor ki, artık davranışlar eyleme dönüştüğünde kesin doğru bilgi gerekmiyor, içgüdüsel tepki doğuyor.
Artık yaşam bir içgüdüsel yaşam halini alıyor. Akil yok olmuştur. Laik yaşamak isteyen bir birey kendisini mutlaka sorgulamalı: Örneğin aksam yatmadan geçen gününün tüm ayrıntısını sözcüklere varıncaya kadar sorgulasın; O gün ne kadar laik yaşamış, ne kadar yozlaşan çağdışı kültürün etkisine girmiş, alışkanlıklar edinmiş.
Halaçoğlu`na dönelim:
Yusuf Halaçoğlu diyor ki: “Konuşma videomu yayınladığım halde, hala sanki CHP dinsiz diyen benmişim gibi yorum yapanlar, kendi anlama ve algılamalarını yeniden gözden geçirsin. Burada bana asıl tepki göstermesi gerekenler AKP’lilerdir. Ama ne gariptir ki CHP’liler gösteriyor. Gerçekte AKP’ye göstermeleri gerekirdi. Her halde anlayış ve algı meselesi. Dikkat edin CHP dinsiz demiyorum, AKP’nin tabiriyle dinsiz bir partinin inançsız bir partinin adamını seçtiniz diye bize yüklenecekler diyorum. Bu sözüm AKP’den çekindiğimiz için değil, her şartta nasıl olsa eleştirileceğimizi belirtmeye yöneliktir. Görülüyor ki aslında ne kadar iyi anlatırsam anlatayım, ancak herkesin anlayışı kadar anlatabiliyorum. Biz eğer Sayın Deniz Baykal’ı desteklemiş olsaydık, ‘dinsiz, inançsız bir partinin adamını seçtirdiniz’ diye bize yükleneceklerdir. Kimse karşısında eğilmem. Sadece Allah huzurunda rükuda ve secdede eğilirim. Sözlerimi çarpıtanları Allah’a havale ediyorum.“ Halaçoğlu konuştukça batıyor.
Davranışını kendi aklının erdiğine göre değil de, başkasının ne düşüneceği üzerine şekillendirmek. Başkalarının ön yargılarını; „Acaba bu benim başıma kakılır mı?“ psikolojisi ile bu ön yargıyı kendi düşüncesinde kendi kesin yargısına dönüştürdüğünün farkında olamayışı. Önyargının karşısında nasıl bir davranış sergilemenin bilinci ya oluşmamıştır ya da bu ön yargıya kişinin kendisi de sahip ama bunu başkasına mal etme kurnazlığı göstermek, daralınca da çıkış yolu olduğu sanılan „Kimse karşısında eğilmem!“ sözüne sığınmak Halbuki „…bize yükleneceklerdir.“ demek bile eğilmek değil midir? Önyargıların, bozuk davranışların karşısında duramamak. İşin içinden çıkamayınca son cümle malum: Allaha havale etmek.
Nasıl yaşanması gerektiğinin yolunu bulmalı insan.
Zekeriye UÇAR
zekeriyeucar@hotmail.de
* Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...
FacebookSayfa➤ /munihinsesi
Instagram➤ /munihinsesi
FacebookGrup➤ /groups/munihteyasayanturkler
Youtube ➤ /munihinsesi
WhatsAppGrup ➤ +905368638699
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.