SOSYAL DEMOKRASİNİN ÖRGÜTLÜ ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ

12.11.2015 - 19:54, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 2164+ kez okundu.
 

SOSYAL DEMOKRASİNİN ÖRGÜTLÜ ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ

Münihin Sesi köşe yazarlarından Zekeriye Uçar'ın SOSYAL DEMOKRASİNİN ÖRGÜTLÜ ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Sosyal Demokrasi örgütlenmesinin amacı kapiatilst düzene karşı ekonomide eşit paylaşım, bireysel ve toplumsal haklarda hukukun üstünlüğünü ilke edinir. Bu ortak değerler üzerinde birlikte mücadele edebilmenin yolu örgütlü olmayı başarabilmekten geçer. Gelişmiş ülkelerde örgütlü Sosyal Demokrasi kültürünün tarihten gelen kurumsallaşmış bir alt yapısı vardır: Düşüncenin doğması, sorgulama, akıla başvurma vs. gibi. Bu gelişmelerle birlikte sınıflar oluştu. Türkiye gibi az gelişmiş toplumların din-tarım kültürüne dayalı olması bizde Sosyal Demokrasi düşüncede örgütlenmeyi çok geciktirdi. Ancak Atatürk`ün devrimleriyle 92 yıldır  hızlı bir sürece girmeye çabalıyoruz. Özellikle 12 Eylül 1980`de ilerlemeye indirilen darbe toplumsal gelişimde geri dönüşüm yaşatmaya başladı. (Teorisyenler sistemlerdeki geri dönüşümlerin de yaşanabileceğini öngörürler) Bizler Avrupa`da yaşayan Türkler olarak bir taraftan yaşadığımız toplumla uyum içinde yaşamayı gerçekleştirme, bir taraftan da kendi ülkemizdeki durumu görmek ve toplumsal modeldeki gelişime katılma gibi bir gerçeğimiz var. Bu bağlamda yurt dışında yaşayan Türklerin Sosyal-Demokrat örgütlenmesi çok gec hatırlandı. Türkiye`de Sosyal-Demokrat düşüncenin kurumsallaşmış adresi cok açık CHP`dir. ( Bu düşünceye karşı eleştiri yapılırken, CHP`nin kendi bulunduğu sosyal topluma göre değerlendirilmesi gerekir. Finlandiya`da yaşamadığımız unutulmamalı!) Gerçi Avrupa`da kendi yağı ile kavrulan ciddi Sosyal Demokrat Dernekler var ama kurumsal destekler olmayınca büyüme güdük kalıyor. Yurtdışında örgütlenmeyi hatırlayan CHP çok hazırlıksız ve altyapısı oluşturulmadan, kapsamlı araştırma yapılamadan, bazı Sosyal Demokrat örgütlerle koordinasyon kurulmadan  örgütlenmeye gitti. Bu süreçte yanılmıyorsam beş seçim süreci yaşandı Türkiye`de. Sonuçları hepimiz biliyoruz. Doğal olarak da bütün yurtdışı örgütlerinde sorun yaşanıyor. Tartısma kültürünün gelişmediği, örgütlenme bilincinin henüz olusmadığı bir toplumuz.  Sadece Türkiye`de değil, Yurtdışında da Sosyal Demokratlar`ın örgütlü „örgütsüzlügü“ yaşanıyor. Toplum bilimcilerimizin katkısı ile tartışmayı başarabilen, demokrat olmayı içselleştirmiş kadrolarla alt yapısının hazırlandığı temeli sağlam Sosyal Demokrasi örgütlenmesini CHP biran önce başlatmalıdır. Yoksa bu kısır döngü daha çok sürer.  Zekeriye UÇARzekeriyeucar@hotmail.de * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...
Münihin Sesi köşe yazarlarından Zekeriye Uçar'ın SOSYAL DEMOKRASİNİN ÖRGÜTLÜ ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Sosyal Demokrasi örgütlenmesinin amacı kapiatilst düzene karşı ekonomide eşit paylaşım, bireysel ve toplumsal haklarda hukukun üstünlüğünü ilke edinir. Bu ortak değerler üzerinde birlikte mücadele edebilmenin yolu örgütlü olmayı başarabilmekten geçer.

Gelişmiş ülkelerde örgütlü Sosyal Demokrasi kültürünün tarihten gelen kurumsallaşmış bir alt yapısı vardır: Düşüncenin doğması, sorgulama, akıla başvurma vs. gibi. Bu gelişmelerle birlikte sınıflar oluştu. Türkiye gibi az gelişmiş toplumların din-tarım kültürüne dayalı olması bizde Sosyal Demokrasi düşüncede örgütlenmeyi çok geciktirdi. Ancak Atatürk`ün devrimleriyle 92 yıldır  hızlı bir sürece girmeye çabalıyoruz. Özellikle 12 Eylül 1980`de ilerlemeye indirilen darbe toplumsal gelişimde geri dönüşüm yaşatmaya başladı. (Teorisyenler sistemlerdeki geri dönüşümlerin de yaşanabileceğini öngörürler)

Bizler Avrupa`da yaşayan Türkler olarak bir taraftan yaşadığımız toplumla uyum içinde yaşamayı gerçekleştirme, bir taraftan da kendi ülkemizdeki durumu görmek ve toplumsal modeldeki gelişime katılma gibi bir gerçeğimiz var. Bu bağlamda yurt dışında yaşayan Türklerin Sosyal-Demokrat örgütlenmesi çok gec hatırlandı. Türkiye`de Sosyal-Demokrat düşüncenin kurumsallaşmış adresi cok açık CHP`dir. ( Bu düşünceye karşı eleştiri yapılırken, CHP`nin kendi bulunduğu sosyal topluma göre değerlendirilmesi gerekir. Finlandiya`da yaşamadığımız unutulmamalı!) Gerçi Avrupa`da kendi yağı ile kavrulan ciddi Sosyal Demokrat Dernekler var ama kurumsal destekler olmayınca büyüme güdük kalıyor.

Yurtdışında örgütlenmeyi hatırlayan CHP çok hazırlıksız ve altyapısı oluşturulmadan, kapsamlı araştırma yapılamadan, bazı Sosyal Demokrat örgütlerle koordinasyon kurulmadan  örgütlenmeye gitti. Bu süreçte yanılmıyorsam beş seçim süreci yaşandı Türkiye`de. Sonuçları hepimiz biliyoruz. Doğal olarak da bütün yurtdışı örgütlerinde sorun yaşanıyor.

Tartısma kültürünün gelişmediği, örgütlenme bilincinin henüz olusmadığı bir toplumuz. 

Sadece Türkiye`de değil, Yurtdışında da Sosyal Demokratlar`ın örgütlü „örgütsüzlügü“ yaşanıyor.

Toplum bilimcilerimizin katkısı ile tartışmayı başarabilen, demokrat olmayı içselleştirmiş kadrolarla alt yapısının hazırlandığı temeli sağlam Sosyal Demokrasi örgütlenmesini CHP biran önce başlatmalıdır. Yoksa bu kısır döngü daha çok sürer. 

Zekeriye UÇAR
zekeriyeucar@hotmail.de

* Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.