UMUT

Münihin Sesi köşe yazarlarından Zekeriye Uçar'ın UMUT başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Seçimlerin bir umut olacağına inanmak istemiştik. Umut sadece beklemekle gerçekleşebilir mi? Almanya`da doğmuş üçüncü nesil gençlerle konuşuyorum…Üniversite düzeyinde eğitim almış olan gençlerimizin sayısı nüfusa oranla çok düşük. Genellikle kısa yoldan ve/veya akademik eğitim düzeyine erişemeden mesleğe yöneliyorlar. İlkokul 4. sınıftan sonra öğrencinin gideceği yön belirleniyor olsa da yüksek öğrenime giden yol herkes için açık. Değerlendirmek gerekiyor. Nihai hedef sadece üniversite mezunu olup, iyi bir işle iyi bir kariyer yapmak mı olmalı? Elbette yaşam standartını en yüksek derecede sürdürmenin en önemli yollarından biri iyi bir mesleki eğitimi tamamlayabilmektir. İş hayatına başlayana kadar alınan eğitim hangi yasa ve düzeye kadar gitmiş olursa olsun, insan olabilmenin insanca yaşayabilmenin bir aracıdır okul. Bu araçtan yerinde ve yeterince faydalanılamamış ise birey olmanın gerektiği kimlik kazanımı da zor olur. Üniversite okuyan gençlerin süresi daha uzun olduğu için, bu gençlerin kendilerini yetiştirmedeki olanakları diğerlerinden çok daha fazladır. Nedir kendini yetiştirme? Her şeyden önce kitap okuma alışkanlığını mutlaka kazanmalı ve bu alışkanlık hiç ara vermemeli. Arastırmacı-sorgulayıcı akıl kullanmalı. Tarihini toplumsal ve sosyolojik açıdan araştırmalı-karşılaştırmalı öğrenmeli. Başkalarının söylediklerinin tekrarı yerine kendi analizini, sentezini yapmalı, kendi fikrini üretmeli. Ve benzeri kültürel gelişimini öğrenimi ile birlikte götürmeli. Kendisini birey olmanın gereği olarak kültürel yetiştirmeyen bir genç istediği kadar üniversite bitirsin, akademik kariyeri olsun kişiliği zayıf kalır, kimliği zayıf kalır. İlerde de kendi zayıflıklarını başkalarının zayıflıklarına havale ederek kendini güçlü gösterip öyle algı yaratmaya çalışır ki; bu da kimse için yarar sağlamaz. Benim üzücü bulduğum durum, Üniversite`de eğitim gören gençlerimizde de kültürel alt yapı gelişiminin cok düşük bir oranda olduğudur. Bir çok gençle konuşurken bilgilerinin ezber veya kontrol altında empoze edilen bilgiler olduğu görülüyor. Kendi üretimleri olacak bilgi olgunluğuna erişememiş. Türkiye`deki siyasal yapı bu tür sorunlarla ilgilenmiyor. Burada da bu yönde bir talep oluşmuyor. Oysa yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız oy kullanmaya başladı. Oy verirken ne için verdiğini ne talep etmesi gerektiğini de bilmesi lazım. Türkiye`de vatandaşın kültür seviyesi ne ise yurt dışında da fazla bir farkı yok. Ne istenmesi gerektiğinin bilinci oluşamıyor. Türkiye Haziran başında secim yaşadı. İktidardaki partinin kiminle koalisyon kuracağının bahisleri yapılıyor. Ne fark eder? Ne değişecek? İktidar partisinin yönü belli. Bu yönde yanına kim gelirse onu yakacak. Kendisi olmadan da olmayacak. Umut? Umudumuzu yitirmeyelim. Belki gelecek bahara yeşerir! Zekeriye UÇARzekeriyeucar@hotmail.de