MÜNİH’İ TÜRK FİLM GÜNLERİ HEYECANI SARDI

Duyurular 10.03.2020 - 17:31, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 2483+ kez okundu.
 

MÜNİH’İ TÜRK FİLM GÜNLERİ HEYECANI SARDI

Münih’in en başarılı Türk organizasyonlarından olan Türk Film Günleri’nin bu yıl 31’ncisi düzenlenecek. 20-29 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan etkinlikte birbirinden ilginç filmler sinema severler ile buluşacak. 31. Türk Film Günleri'nde, aralarında yönetmen, senarist, oyuncu ve yapımcıların bulunduğu on iki uluslararası konuk izleyiciyle buluşacak ve filmleri üzerine konuşacaklar.
Çelişkiler ülkesi Türkiye... Bir yanda Anadolu’nun uzak köşelerindeki büyülü, kadim hayatlar, diğer yanda megakent İstanbul’un karmaşık, postmodern tarzı. Küreselleşmenin yol açtığı değişim ve kâr arayışı, bunlar karşısında direnç gösterenler. Bütün bu karşıtlıklar, doğal olarak 31. Türk Film Günleri programına da yansımış durumda. FİLMLER Her yıl olduğu gibi, bu yıl da programda, ulusal ya da uluslararası pek çok festivalde ödül kazanmış, çağdaş Türk sinemasında çığır açan, bağımsız, birinci sınıf sanat filmlerine yer veriliyor. Festivalin, 20 Mart Cuma akşamı yapılacak açılışının ilham kaynağı bu yıl müzik. Heyecan verici yol filmi SAZ, Gasteig, Carl-Orff Saal'de gösterilecek. İzleyiciler, Petra Nachtmanova’nın sırtında sazıyla Berlin’den başlayıp, Bosna ve Arnavutluk üzerinden İstanbul’a, oradan da ta Horasan’a dek süren büyüleyici yolculuğuna tanıklık edecekler. Gösterimin öncesinde gerçekleşecek dinletide, Yasin Yardım’ın, sazın farklı türlerini kullanarak yorumlayacağı eserlere Süreyya Akay sesiyle eşlik edecek.   LEYLA GENCER: LA DIVA TURCA belgeselinde, sıra dışı bir opera sanatçısı ve 20. yüzyılın en saygın Donizetti yorumcularından biri olan Leyla Gencer’in yaşamı anlatılıyor. (21 Mart, Konuk: Senarist Zeynep Oral) Duygusal drama tarzında bir film olan KRONOLOJİ’de, mutlu bir çift olan Nihal ve Hakan’ın, Nihal’in aniden kayboluşuyla bulmacaya dönen hayatlarından heyecan verici bir kesit sunuluyor. (21 ve 25 Mart, Almanya prömiyeri, Konuk: Yönetmen Ali Aydın) Saplantılı düşüncelerle gerçeğin birbirine karıştığı GÖRÜLMÜŞTÜR filmi ise bir aşk draması. İşi, mahkûm mektuplarını denetlemek olan bir hapishane yetkilisi, mektuplardan birinin içinde bulduğu fotoğraftaki kadına âşık olur ve her nedense, onun bir komploya kurban edildiği hissine kapılır. (21 ve 24 Mart, Konuk: Yönetmen Serhat Karaaslan)   Konusunu, 1963’teki başarısız bir darbe girişiminden alan ANONS, dönemin havasını çok iyi yansıtan, başarılı bir siyasî hiciv. Filmde, İstanbul’daki radyo binasına giderek darbeyi ilan etmekle görevli dört askerin başına gelenler, son derece zeki bir biçimde kara mizah yoluyla anlatılıyor. (22 ve 24 Mart, Konuk: Başrol Oyuncusu Ali Seçkiner Alıcı)   Bir başka uzun metraj film olan SAF (22 Mart), Kâmil ve Remziye çiftinin hayatları çerçevesinde, megakent İstanbul’un, kentsel dönüşüm, işsizlik ve göç gibi güncel problemlerine odaklanıyor.    Psikolojik gerilim türünün çok başarılı bir örneği olan ADEN, tiyatro ve sinema oyuncusu, siyasetçi Barış Atay’ın yönettiği bir film. Filmde, savaştan kaçarken esrarengiz iki kardeşin ağına düşen bir çiftin hikâyesi anlatılıyor. ( 25 ve 29 Mart, Konuk: Yönetmen Barış Atay)   Bir nükleer santral kazası sonrası, üstelik büyük bir savaş devam ederken, sadece çocukların masumiyetlerini kaybetmedikleri bir dünyada geçen PERİ: AĞZI OLMAYAN KIZ distopik fantezi türünde bir film. (27 Mart, Almanya Prömiyeri, Konuk: Yönetmen Can Evrenol)   NUH TEPESİ (23 ve 27 Mart) ve KIZ KARDEŞLER (26 ve 28 Mart, Konuk: Yönetmen Emin Alper) filmleri izleyiciyi Anadolu’nun ücra köşelerine götürüyor. Bir köyün tepesinde yer alan ve Büyük Tufan’dan sonra Nuh peygamber tarafından dikildiğine inanıldığı için kutsal kabul edilen bir ağaç, o ağacı aslında kendisinin diktiğini iddia eden bir adam, babasının son günlerinde ona eşlik eden bir oğul ve bütün bu ilişkilerden doğan çatışmaların anlatıldığı bir film olan NUH TEPESİ, birçok uluslararası festivalden ödülle dönmüş, dokunaklı, çarpıcı bir film. KIZ KARDEŞLER ise masalsı görüntüleri ve şiirsel anlatımıyla başarılı yönetmen Emin Alper’in yeni başyapıtı. Filmde, şehre kaçmak isteyen, ancak bu konudaki başarısız denemelerden sonra her seferinde dağdaki köylerine ve babalarına geri dönen üç kız kardeşin hikâyesi anlatılıyor.   HONEYLAND, (22 ve 23 Mart) Hatidze Muratova’nın destansı hikâyesinin anlatıldığı, görsel olarak nefes kesici bir belgesel. İki dalda Oscar adayı gösterilen film, doğayı talan edilecek bir yer gibi görenlerle, doğayla bir olanların farkını netlikle çiziyor. ÖZEL PROGRAMLAR ve ETKİNLİKLER 31. Türk Film Günleri'nde, aralarında yönetmen, senarist, oyuncu ve yapımcıların bulunduğu on iki uluslararası konuk izleyiciyle buluşacak ve filmleri üzerine konuşacaklar. 28 Mart'taki “KADIN YÖNETMENLERİN GÖZÜNDEN“ programında, tamamıyla kadın yönetmenlerin kısa filmlerinden oluşan bir seçki gösterilecek. Bu bölümün konuğu, tatil için Türkiye’nin güney kıyılarına inen iki genç Alman kadının hikâyesinin anlatıldığı İNCE BİR ÇİZGİ filminin yapımcısı Mirjam Orthen.   Türk Film Günleri, bu yıl ilk kez BOZCAADA ULUSLARARASI EKOLOJİK BELGESEL FESTİVALİ (BIFED) ile iş birliği yapıyor ve BIFED’in seçkisinde yer alan ekolojik temalı yedi belgeseli izleyiciyle buluşturuyor. OVACIK'ta Türkiye’nin ilk ve tek komünist belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nun küçücük bir ilçede başlatıp sürdürülebilir hale getirdiği ekolojik tarım modeli anlatılıyor. (26 Mart, Konuk: Yönetmen Ayşegül Selenga Taşkent). 22 Mart'ta gösterilecek üç kısa belgeselin konusu, bu yıl bir barajın suları altında kaybolan antik Hasankeyf şehri ve kaybolan yaşam.   21 Mart Cumartesi günü Prof. Dr. Orhan Ahıskal, HINDEMITH’TEN TAUT’A, MÜZİKTEN MİMARİYE başlıklı sunumunda, Nasyonal Sosyalistlerin iktidar olduğu 1930’ların başında Almanya’yı terk etmek zorunda kalan pek çok entelektüel ve bilim insanının, genç Türkiye Cumhuriyeti ile giriştiği benzersiz iş birliğini anlatacak. Prof. Dr. Ahıskal sunumunu bir de keman resitali ile renklendirecek.   Ve elbette yine kutlamalar var. 13 Mart Cuma akşamı, Pixel'de bir ısınma partisi ve 27 Mart Cuma akşamı Substanz Club'ta festival partisi düzenleniyor.   Tüm filmler, orijinal versiyonunda Almanca veya İngilizce alt yazılı olarak gösteriliyor.   Programın tamamına www.tuerkischefilmtage.de adresinden ulaşılabilir.   Biletler MünchenTicket üzerinden satın alınabilir.    31. Türk Film Günleri SinemaTürk Film Derneği, Filmstadt München ve Münih Şehir Kütüphanesi tarafından düzenlenmekte, Münih Kültür Dairesi tarafından desteklenmektedir.  
Münih’in en başarılı Türk organizasyonlarından olan Türk Film Günleri’nin bu yıl 31’ncisi düzenlenecek. 20-29 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan etkinlikte birbirinden ilginç filmler sinema severler ile buluşacak. 31. Türk Film Günleri'nde, aralarında yönetmen, senarist, oyuncu ve yapımcıların bulunduğu on iki uluslararası konuk izleyiciyle buluşacak ve filmleri üzerine konuşacaklar.

Çelişkiler ülkesi Türkiye... Bir yanda Anadolu’nun uzak köşelerindeki büyülü, kadim hayatlar, diğer yanda megakent İstanbul’un karmaşık, postmodern tarzı. Küreselleşmenin yol açtığı değişim ve kâr arayışı, bunlar karşısında direnç gösterenler. Bütün bu karşıtlıklar, doğal olarak 31. Türk Film Günleri programına da yansımış durumda.


FİLMLER Her yıl olduğu gibi, bu yıl da programda, ulusal ya da uluslararası pek çok festivalde ödül kazanmış, çağdaş Türk sinemasında çığır açan, bağımsız, birinci sınıf sanat filmlerine yer veriliyor.

Festivalin, 20 Mart Cuma akşamı yapılacak açılışının ilham kaynağı bu yıl müzik. Heyecan verici yol filmi SAZ, Gasteig, Carl-Orff Saal'de gösterilecek. İzleyiciler, Petra Nachtmanova’nın sırtında sazıyla Berlin’den başlayıp, Bosna ve Arnavutluk üzerinden İstanbul’a, oradan da ta Horasan’a dek süren büyüleyici yolculuğuna tanıklık edecekler. Gösterimin öncesinde gerçekleşecek dinletide, Yasin Yardım’ın, sazın farklı türlerini kullanarak yorumlayacağı eserlere Süreyya Akay sesiyle eşlik edecek.

 

LEYLA GENCER: LA DIVA TURCA belgeselinde, sıra dışı bir opera sanatçısı ve 20. yüzyılın en saygın Donizetti yorumcularından biri olan Leyla Gencer’in yaşamı anlatılıyor. (21 Mart, Konuk: Senarist Zeynep Oral) Duygusal drama tarzında bir film olan KRONOLOJİ’de, mutlu bir çift olan Nihal ve Hakan’ın, Nihal’in aniden kayboluşuyla bulmacaya dönen hayatlarından heyecan verici bir kesit sunuluyor. (21 ve 25 Mart, Almanya prömiyeri, Konuk: Yönetmen Ali Aydın)

Saplantılı düşüncelerle gerçeğin birbirine karıştığı GÖRÜLMÜŞTÜR filmi ise bir aşk draması. İşi, mahkûm mektuplarını denetlemek olan bir hapishane yetkilisi, mektuplardan birinin içinde bulduğu fotoğraftaki kadına âşık olur ve her nedense, onun bir komploya kurban edildiği hissine kapılır. (21 ve 24 Mart, Konuk: Yönetmen Serhat Karaaslan)

 

Konusunu, 1963’teki başarısız bir darbe girişiminden alan ANONS, dönemin havasını çok iyi yansıtan, başarılı bir siyasî hiciv. Filmde, İstanbul’daki radyo binasına giderek darbeyi ilan etmekle görevli dört askerin başına gelenler, son derece zeki bir biçimde kara mizah yoluyla anlatılıyor. (22 ve 24 Mart, Konuk: Başrol Oyuncusu Ali Seçkiner Alıcı)

 

Bir başka uzun metraj film olan SAF (22 Mart), Kâmil ve Remziye çiftinin hayatları çerçevesinde, megakent İstanbul’un, kentsel dönüşüm, işsizlik ve göç gibi güncel problemlerine odaklanıyor.

 

 Psikolojik gerilim türünün çok başarılı bir örneği olan ADEN, tiyatro ve sinema oyuncusu, siyasetçi Barış Atay’ın yönettiği bir film. Filmde, savaştan kaçarken esrarengiz iki kardeşin ağına düşen bir çiftin hikâyesi anlatılıyor. ( 25 ve 29 Mart, Konuk: Yönetmen Barış Atay)

 

Bir nükleer santral kazası sonrası, üstelik büyük bir savaş devam ederken, sadece çocukların masumiyetlerini kaybetmedikleri bir dünyada geçen PERİ: AĞZI OLMAYAN KIZ distopik fantezi türünde bir film. (27 Mart, Almanya Prömiyeri, Konuk: Yönetmen Can Evrenol)

 

NUH TEPESİ (23 ve 27 Mart) ve KIZ KARDEŞLER (26 ve 28 Mart, Konuk: Yönetmen Emin Alper) filmleri izleyiciyi Anadolu’nun ücra köşelerine götürüyor. Bir köyün tepesinde yer alan ve Büyük Tufan’dan sonra Nuh peygamber tarafından dikildiğine inanıldığı için kutsal kabul edilen bir ağaç, o ağacı aslında kendisinin diktiğini iddia eden bir adam, babasının son günlerinde ona eşlik eden bir oğul ve bütün bu ilişkilerden doğan çatışmaların anlatıldığı bir film olan NUH TEPESİ, birçok uluslararası festivalden ödülle dönmüş, dokunaklı, çarpıcı bir film. KIZ KARDEŞLER ise masalsı görüntüleri ve şiirsel anlatımıyla başarılı yönetmen Emin Alper’in yeni başyapıtı. Filmde, şehre kaçmak isteyen, ancak bu konudaki başarısız denemelerden sonra her seferinde dağdaki köylerine ve babalarına geri dönen üç kız kardeşin hikâyesi anlatılıyor.

 

HONEYLAND, (22 ve 23 Mart) Hatidze Muratova’nın destansı hikâyesinin anlatıldığı, görsel olarak nefes kesici bir belgesel. İki dalda Oscar adayı gösterilen film, doğayı talan edilecek bir yer gibi görenlerle, doğayla bir olanların farkını netlikle çiziyor.


ÖZEL PROGRAMLAR ve ETKİNLİKLER


31. Türk Film Günleri'nde, aralarında yönetmen, senarist, oyuncu ve yapımcıların bulunduğu on iki uluslararası konuk izleyiciyle buluşacak ve filmleri üzerine konuşacaklar. 28 Mart'taki “KADIN YÖNETMENLERİN GÖZÜNDEN“ programında, tamamıyla kadın yönetmenlerin kısa filmlerinden oluşan bir seçki gösterilecek. Bu bölümün konuğu, tatil için Türkiye’nin güney kıyılarına inen iki genç Alman kadının hikâyesinin anlatıldığı İNCE BİR ÇİZGİ filminin yapımcısı Mirjam Orthen.

 

Türk Film Günleri, bu yıl ilk kez BOZCAADA ULUSLARARASI EKOLOJİK BELGESEL FESTİVALİ (BIFED) ile iş birliği yapıyor ve BIFED’in seçkisinde yer alan ekolojik temalı yedi belgeseli izleyiciyle buluşturuyor. OVACIK'ta Türkiye’nin ilk ve tek komünist belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nun küçücük bir ilçede başlatıp sürdürülebilir hale getirdiği ekolojik tarım modeli anlatılıyor. (26 Mart, Konuk: Yönetmen Ayşegül Selenga Taşkent). 22 Mart'ta gösterilecek üç kısa belgeselin konusu, bu yıl bir barajın suları altında kaybolan antik Hasankeyf şehri ve kaybolan yaşam.

 

21 Mart Cumartesi günü Prof. Dr. Orhan Ahıskal, HINDEMITH’TEN TAUT’A, MÜZİKTEN MİMARİYE başlıklı sunumunda, Nasyonal Sosyalistlerin iktidar olduğu 1930’ların başında Almanya’yı terk etmek zorunda kalan pek çok entelektüel ve bilim insanının, genç Türkiye Cumhuriyeti ile giriştiği benzersiz iş birliğini anlatacak. Prof. Dr. Ahıskal sunumunu bir de keman resitali ile renklendirecek.

 

Ve elbette yine kutlamalar var. 13 Mart Cuma akşamı, Pixel'de bir ısınma partisi ve 27 Mart Cuma akşamı Substanz Club'ta festival partisi düzenleniyor.
 

Tüm filmler, orijinal versiyonunda Almanca veya İngilizce alt yazılı olarak gösteriliyor.

 

Programın tamamına www.tuerkischefilmtage.de adresinden ulaşılabilir.

 

Biletler MünchenTicket üzerinden satın alınabilir. 

 

31. Türk Film Günleri SinemaTürk Film Derneği, Filmstadt München ve Münih Şehir Kütüphanesi tarafından düzenlenmekte, Münih Kültür Dairesi tarafından desteklenmektedir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.