BİR KARŞIYAKA EFSANESİ: ŞENOL İBER

17.08.2022 - 10:22, Güncelleme: 17.08.2022 - 10:31 4371+ kez okundu.
 

BİR KARŞIYAKA EFSANESİ: ŞENOL İBER

Karşıyaka tribünlerinde rahmetli Albay Gökmen ağabeyin el vermesi ile başlayan gençlik kıvılcımının günümüzde nasıl büyük bir sevda ateşine dönüştüğünün hikâyesini “Buçuklu Semtin Hergele Çocukları” kitabında yazmıştım. Karşıyaka taraftarlarının namını dünyaya duyuran, yeşil kırmızı sevdaya gönül veren nevi şahsına münhasır taraftarlar vardı. Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Şenol İber namı-ı diğer “Ayı Şenol” da bu isimlerin başındaydı.
 Ayı Şenol, “Aldın mı babayııııı” diye bağırdı mı tribünlerde önce sessizlik olur, ardından kahkaha tufanı kopardı. Hatta daha ötesine de giderdi. Alsancak Stadı’ndan bağırdı mı Karşıyaka sahilinden duyulurdu. Ayı Şenol tek başına tribün gibiydi. Maç öncesinde rakip takımın etkili oyuncularını belirler, isimlerini öğrenir, morallerini bozmak için elinden ne gelirse yapardı. Güçlü sesi ile maçın en kritik adamının üzerine oynar,  maç boyunca bağırır, sinir uçlarına dokunur, moralini bozar, o oyuncunun sarı kart ya da kırmızı kart görerek oyundan atılmasını sağlardı. Koca cüssesinin altında o kadar yufka bir yüreği vardı ki asla küfür etmezdi. Uzun bağırarak adını söylediği zaman o futbolcuya küfür gibi gelirdi. Engin İpekoğlu kimseden çekmedi Ayı Şenol’dan çektiğini… Fenerbahçe ve Milli Takımın efsane kalecisi Engin İpekoğlu ’nu bilirsiniz. Engin İpekoğlu ’da bizim Ayı Şenol’u iyi bilir.  Gelin Şenol ağabeyin kitapta da yer verdiğim kaleci Engin ile ilgili anısını kendisinden dinleyelim; “1990'lı yılların başında yağmurlu bir havada Sakarya'yı 4-1 yendiğimiz bir maç vardı. Sakarya’nın efsane Aykut Kocaman, Oğuz Çetin’li kadrosu… Bu maçta Sakarya'nın kalesinde ise bir dönem Karşıyaka’nın da Teknik Direktörlüğünü yapan Engin İpekoğlu var. Maç öncesi kalede ısınırken ve maç oynanırken çok uğraşmıştım kendisiyle. Ben ‘Eeeennnnginnn’ diye bağırdığımda ona küfür gibi geliyordu. Küfür etmiyordum ama küfür anlamında uzatıyordum. ‘Enginnn aldın mı babayı” diye bağırdığımda morali çok bozuluyordu. ‘Beni hatırladın mı?’ dedim.  Elini beline koyup ‘hatırladım’ dedi. Bir ara dönüp ‘Artık sus’ gibisinden bir işaret yapmış, bu hareketi bizim tribünde gülüşmelere yol açmıştı. Karşıyaka taraftarlarından Nevzat Aykurt anlatıyor… Aynı sezon Karşıyaka bu sefer deplasmana yaklaşık 500 kişilik bir taraftar grubu ile Sakarya’ya gidiyor.  Karşıyakalı taraftarların önündeki kalede Şenol’un en sevdiği isimlerden kaleci Engin yine kadroda. Şenol sessizlik olduğunda bu sefer Engin’e “Hesabı ödeeee” diye bağırdı. Olamaz böyle bir şey. Şenol bağırdıkça Sakaryalılar çıldırdı ve 20 bin kişi Şenol’a toplu olarak küfür etmeye başladı. Düşünün artık stadın her tarafından Şenol’un sesi duyuluyor. Aradan 20 sene geçtikten sonra Engin İpekoğlu bizim Teknik Direktörümüz oldu. Engin hocayla Kocaeli deplasmanına gittiğimizde konuşuyorduk. Bu anıyı kendisine hatırlattım hemen de hatırladığı tabii. Engin Hoca; “Olamaz böyle bir ses. Adam hesabı öde diye bağırıyor. Maç esnasında kafama takılmıştı ne hesabı ödeyeceğim ben yaa demiştim. Çok moralim bozulmuştu” Ayı Şenol’un tutkunu olduğu Karşıyaka’sına tribünden kazandırdığı bu şekilde birçok maç var. Mesela o hafta İzmir’e Fenerbahçe’mi geliyor. Ayı Şenol listeye bakıyor.  Fenerbahçe’nin en kritik oyuncusu kim?  Alman efsanesi kaleci Toni Schumacher… Ayı Şenol başlıyor. “Schumacher aldın mı babayıııı”…. Şenol İber’e 130 kilo olduğu için “Ayı” –normalde kaba insanlar için kullanılır- lakabı veriliyor ama lakabının aksine dünyanın en naif, en düşünceli, en iyi yürekli, en iyi babası, en iyi Karşıyakalısıydı “Ayı Şenol”.. Sesinin gürlüğünü de 1985-86 senesinde İzmir Atatürk Spor Salonu’nda bir basketbol maçı öncesinde oynanan voleybol maçında Karşıyaka çarşısı esnaflarından Nejat Butik'in sahibi Murat ağabey keşfetmişti. Ayı Şenol bu maçta takımlardan birinde oynayan Hülya adında bir voleybolcuya o zamanların popüler türküsü “Hülya, derdini söyle Hülya.. Neden böyle Hülya” şarkısını söylemiş ve sesi bütün salonda yankılanmıştı. Aynı o sesin biz Karşıyakalıların kulaklarında yıllardır yankılandığı gibi. Şimdi sen cennetten bir kez daha “Schumacherrr aldın mı babayııı” diye bağırsan… Biz buradan duyarız… Ama bu sefer gülmek ne mümkün. İçin için ağlarız… Mekânın cennet olsun BÜYÜK KARŞIYAKALI, KOCA yürekli AYI ŞENOL… Yerin kalbimizin baş köşesi, Sesin kulaklarımızın yankısındadır. Deniz Gezginci denizgezginci@hotmail.com  
Karşıyaka tribünlerinde rahmetli Albay Gökmen ağabeyin el vermesi ile başlayan gençlik kıvılcımının günümüzde nasıl büyük bir sevda ateşine dönüştüğünün hikâyesini “Buçuklu Semtin Hergele Çocukları” kitabında yazmıştım. Karşıyaka taraftarlarının namını dünyaya duyuran, yeşil kırmızı sevdaya gönül veren nevi şahsına münhasır taraftarlar vardı. Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Şenol İber namı-ı diğer “Ayı Şenol” da bu isimlerin başındaydı.

 Ayı Şenol, “Aldın mı babayııııı” diye bağırdı mı tribünlerde önce sessizlik olur, ardından kahkaha tufanı kopardı. Hatta daha ötesine de giderdi. Alsancak Stadı’ndan bağırdı mı Karşıyaka sahilinden duyulurdu.

Ayı Şenol tek başına tribün gibiydi. Maç öncesinde rakip takımın etkili oyuncularını belirler, isimlerini öğrenir, morallerini bozmak için elinden ne gelirse yapardı. Güçlü sesi ile maçın en kritik adamının üzerine oynar,  maç boyunca bağırır, sinir uçlarına dokunur, moralini bozar, o oyuncunun sarı kart ya da kırmızı kart görerek oyundan atılmasını sağlardı. Koca cüssesinin altında o kadar yufka bir yüreği vardı ki asla küfür etmezdi. Uzun bağırarak adını söylediği zaman o futbolcuya küfür gibi gelirdi.

Engin İpekoğlu kimseden çekmedi Ayı Şenol’dan çektiğini…

Fenerbahçe ve Milli Takımın efsane kalecisi Engin İpekoğlu ’nu bilirsiniz. Engin İpekoğlu ’da bizim Ayı Şenol’u iyi bilir.  Gelin Şenol ağabeyin kitapta da yer verdiğim kaleci Engin ile ilgili anısını kendisinden dinleyelim;

“1990'lı yılların başında yağmurlu bir havada Sakarya'yı 4-1 yendiğimiz bir maç vardı. Sakarya’nın efsane Aykut Kocaman, Oğuz Çetin’li kadrosu… Bu maçta Sakarya'nın kalesinde ise bir dönem Karşıyaka’nın da Teknik Direktörlüğünü yapan Engin İpekoğlu var. Maç öncesi kalede ısınırken ve maç oynanırken çok uğraşmıştım kendisiyle. Ben ‘Eeeennnnginnn’ diye bağırdığımda ona küfür gibi geliyordu. Küfür etmiyordum ama küfür anlamında uzatıyordum. ‘Enginnn aldın mı babayı” diye bağırdığımda morali çok bozuluyordu. ‘Beni hatırladın mı?’ dedim.  Elini beline koyup ‘hatırladım’ dedi. Bir ara dönüp ‘Artık sus’ gibisinden bir işaret yapmış, bu hareketi bizim tribünde gülüşmelere yol açmıştı.

Karşıyaka taraftarlarından Nevzat Aykurt anlatıyor…

Aynı sezon Karşıyaka bu sefer deplasmana yaklaşık 500 kişilik bir taraftar grubu ile Sakarya’ya gidiyor.  Karşıyakalı taraftarların önündeki kalede Şenol’un en sevdiği isimlerden kaleci Engin yine kadroda. Şenol sessizlik olduğunda bu sefer Engin’e “Hesabı ödeeee” diye bağırdı. Olamaz böyle bir şey. Şenol bağırdıkça Sakaryalılar çıldırdı ve 20 bin kişi Şenol’a toplu olarak küfür etmeye başladı. Düşünün artık stadın her tarafından Şenol’un sesi duyuluyor. Aradan 20 sene geçtikten sonra Engin İpekoğlu bizim Teknik Direktörümüz oldu. Engin hocayla Kocaeli deplasmanına gittiğimizde konuşuyorduk. Bu anıyı kendisine hatırlattım hemen de hatırladığı tabii. Engin Hoca; “Olamaz böyle bir ses. Adam hesabı öde diye bağırıyor. Maç esnasında kafama takılmıştı ne hesabı ödeyeceğim ben yaa demiştim. Çok moralim bozulmuştu”

Ayı Şenol’un tutkunu olduğu Karşıyaka’sına tribünden kazandırdığı bu şekilde birçok maç var. Mesela o hafta İzmir’e Fenerbahçe’mi geliyor. Ayı Şenol listeye bakıyor.  Fenerbahçe’nin en kritik oyuncusu kim?  Alman efsanesi kaleci Toni Schumacher… Ayı Şenol başlıyor. “Schumacher aldın mı babayıııı”….

Şenol İber’e 130 kilo olduğu için “Ayı” –normalde kaba insanlar için kullanılır- lakabı veriliyor ama lakabının aksine dünyanın en naif, en düşünceli, en iyi yürekli, en iyi babası, en iyi Karşıyakalısıydı “Ayı Şenol”..

Sesinin gürlüğünü de 1985-86 senesinde İzmir Atatürk Spor Salonu’nda bir basketbol maçı öncesinde oynanan voleybol maçında Karşıyaka çarşısı esnaflarından Nejat Butik'in sahibi Murat ağabey keşfetmişti. Ayı Şenol bu maçta takımlardan birinde oynayan Hülya adında bir voleybolcuya o zamanların popüler türküsü “Hülya, derdini söyle Hülya.. Neden böyle Hülya” şarkısını söylemiş ve sesi bütün salonda yankılanmıştı.

Aynı o sesin biz Karşıyakalıların kulaklarında yıllardır yankılandığı gibi.

Şimdi sen cennetten bir kez daha “Schumacherrr aldın mı babayııı” diye bağırsan…
Biz buradan duyarız…
Ama bu sefer gülmek ne mümkün.
İçin için ağlarız…
Mekânın cennet olsun BÜYÜK KARŞIYAKALI,
KOCA yürekli AYI ŞENOL…
Yerin kalbimizin baş köşesi,
Sesin kulaklarımızın yankısındadır.

Deniz Gezginci
denizgezginci@hotmail.com

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.