EKONOMİK KRİZİN POZİTİF YANLARI

30.11.2015 - 07:10, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 1332+ kez okundu.
 

EKONOMİK KRİZİN POZİTİF YANLARI

Münihin Sesi köşe yazarlarından Tamer Aktaş'ın EKONOMİK KRİZİN POZİTİF YANLARI başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Yunanistanın  benim için  ayrı bir yeri vardır belki annenemin Gümülcine’den gelmiş olması  belki de eşimin memleketi  olması olabilir. Her yıl 15 gün oradayım. Dolayısıyla orada olan gelişmeleri bir gazeteci  gözüyle irdeleme fırsatım oluyor. Hepimizin bildiği gibi Yunanistanın en büyük sorunu ekonomi. Sokakta ister Yunanlılar olsun ister Türkler olsun ilk konuştukları  konu ekonomi. Yunanistanda ekonominin bozulması ile siyasi çalkantalar oldu netice itibarıyla Yunan halkı yeni isimleri denedi eski kurt siyasetçileri tarih sayfalarına gömdü. Genç dinamik ve söylemleri ile umut veren SYRIZA partisinin Başkanı Aleksis Çiprası son seçimlerde  kreditörlerle anlaşma imzalamasına  rağmen, Eylülde yapılan erken seçimde Yunan halkı SYRIZA’yı desteklemeye devam etmiş ve SYRIZA’yı birinci parti yapmıştı. Çipraz balkon konuşmasında,’’ Kriz sihirli formüllerle çözülmez. Çalışarak mücadele ederek ve zenginliğimizin eşit şekilde dağılmasıyla sağlanacak bir kalkınmayla başarabiliriz. Yunan halkı bizleri eskiye bağlayan her şeyden kurtularak 7 ay önce başlattığımız mücadeleyi sürdürmek için ikinci bir fırsat verdi’’ demişti. Atılan imzalarla  AB’nin tüm şartlarını kabul ederek kredileri aldı biraz olsun Yunan halkına bir nefes aldırdı. Değişen ne oldu diye sorarsanız değişen birşey olmadı alınan bu kredilere karşılık Yunan halkının hoşuna gitmeyecek uygulamalar sırasıyla uygulanacak. Ama eski ile tek farkı şu olacak bundan sonra önceki siyasetçilerin yaptığı gibi AB’yi kandıramayacaklar. Rüşvet ve yolsuzluklar azalacak. Alınan kredilerin nereye harcandığı belli olacak. Yunanistanın bu hale geleceğini çok önceden tahmin ediyordum. Sizlere gözlemlerimi paylaşayım. 90’lı yıllardan beri Yunanistan’a eşimin şehrine gideriz İpsala’dan çıktıktan sonra kocaman bir tabelada Avrupa Birliği amblemin altında alınan kredi ile ile otoban yapılacağı yazardı. Senelerce bu tabelayı gördüm ama otobanı görememiştim otoban için alınan paralar uçmuştu. Yol yakın bir tarihte yapıldı. İnsanlar parti ismi vermeyeceğim hep şunları anlatırlardı; AB den alınan krediler iktidar partisi tarafından kullanılmış mesela yatlar katlar alınırdı diye denirdi. Sonra Yunanistanda iktidar olan parti yandaşlarını memur yapardı hemde maaşları Avrupa standartlarını çok üzerinde. Bunu gibi birçok örnek verebilirim. Bugün değişen neler diye baktığımda değişen sadece maaşlar indi zamlar geldi. O eski saltanatlı yıllar bitti. Büyük şehirlerde dükkanlar kapandı. Mesela daha önce iki bin avro maaş alan bir memurun maaşı 1200’e düşünce adam isyan ediyor. Bugün yeni başlayan bir doktar 800 avro maaş alıyor. Devlet hastanelerinde Yunan doktorlar kalmadı  Avrupa ülkelerine kaçıyorlar. Yıllardır amborga konulan Batı Trakya Türklerine yol açıldı genç mezun olan Türk doktorlara artık devlet Hastanelerinde iş veriyorlar. Krizin belki en önemli gelişmelerinden beri de bence eskiden Batı Trakyalı Türklere yapılan baskılar kalktı. Eskiden ehliyet alamayan evini tamir edemeyen dükkan açmayan Batı Trakyalıların bu sorunları yok artık. Siz Türk değilsiniz diyen yok artık. Hatta çok iyi hatırlıyorum Türkiyeden Yunanistana arabamla gelirken arabanın içindeki Türk gazeteleri alırlardır geri vermezlerdi. Şimdi Türk gazetelerini satın alabiliyorsunuz. Bunun yanında krizle birlikte Türk turistleri çekmek için tüm lokanların menülerine Türkçe eklemişler, Türkçe bilen garsonlar çalıştırıyorlar. Selanik Belediye Başkanı Türk turisteleri çekmek için Osmanlı eserlerini tamir ettiriyor. Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret edin diyor. Vay be kriz sen nelere kadirsin. 90’lı yıllarda bir Türk ehliyet alamazdı alsa bile adam bulup rüşvet vermesi gerekirdi. Evinin çatısı aksın tamir etmen yasaktı ertesi gün polis kapına dikilirdi. Çocuğun Yunan vatandaşı olduğu halde devlet dairelerinde iş bulamazdı. En kötüsü de mesela Batı Trakyalı bir Türk Türkiyede gitti 1 haftalığına diyelim geri geldiğinde vatandaşlıktan atılıyordu binlerce insan bu acıyı yaşadı. Hatta Gümülcinede yoğunTürk nüfusuna karşılık o dönemin iktidar partisi Rusyadan Yunan Kökenli Rusları getirip Gümülcine’ye yerleştirdi. Onlara lüks evler faisiz krediler verdi.Bugün Yunalılar bunları kambur olarak görüyor. Çalışmayı sevmiyorlar bol bolda içtikleri için. Artık bunlar yaşanmıyor. Hala devam eden sorunlar mevcut ama bu krizle birlikte psikolojik bir rahatlama mevcut. Artık Türkiyeden gelecek turistlere kolayca vize veriyorlar. Yazları İstanbul, Tekirdağ ve Bursa plakalı Türk araçlarını yollarda görebiliyorsunuz. Şu an Yunanistanda kriz yaşanıyor özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar etkileniyor işinden çıkarılan insanlar kiralarını ödeyemiyorlar. Annesi yada babasının emekli maaşı olanlar onların yanına taşınıyor aile bağları tekrar eskisi gibi güçleniyor. Gümülcinede köyde yaşayan Türklerde bu krizden etklindiler ama tütüncülükle uğraşanlar Avrupa Birliğinin verdiği primler olmazsa bu işi bizi kurtarmaz diyorlar. Umarız Yunan halkı bu krizi atlatır ama bilinçaltına yerleşmiş Türk korkusundan vazgeçmeliler bakın gelen Türkler iyi para bırakıyorlar bunu  Yunanlı lokantacılar diyor. Almanlar İngilizler çok cimri diyorlar çok az para harcıyorlar. Türkler bol bol yiyorlar diyorlar. Geleneklerimiz, yemeklerimiz , oyunlarımız bile hemen hemen aynı. Korkmanız gerekmez . Türk firmaların önününe de açalarsa bu krizi çok daha rahat atlatacaklarını tahmin ediyorum. Kriz negativ bir çağrışım yapsada positiv yönlerini de kendime göre buldum. Tamer AKTAŞtaktas@worldmediagroup.eu  * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur... 
Münihin Sesi köşe yazarlarından Tamer Aktaş'ın EKONOMİK KRİZİN POZİTİF YANLARI başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Yunanistanın  benim için  ayrı bir yeri vardır belki annenemin Gümülcine’den gelmiş olması  belki de eşimin memleketi  olması olabilir. Her yıl 15 gün oradayım. Dolayısıyla orada olan gelişmeleri bir gazeteci  gözüyle irdeleme fırsatım oluyor. Hepimizin bildiği gibi Yunanistanın en büyük sorunu ekonomi. Sokakta ister Yunanlılar olsun ister Türkler olsun ilk konuştukları  konu ekonomi. Yunanistanda ekonominin bozulması ile siyasi çalkantalar oldu netice itibarıyla Yunan halkı yeni isimleri denedi eski kurt siyasetçileri tarih sayfalarına gömdü. Genç dinamik ve söylemleri ile umut veren SYRIZA partisinin Başkanı Aleksis Çiprası son seçimlerde  kreditörlerle anlaşma imzalamasına  rağmen, Eylülde yapılan erken seçimde Yunan halkı SYRIZA’yı desteklemeye devam etmiş ve SYRIZA’yı birinci parti yapmıştı. Çipraz balkon konuşmasında,’’ Kriz sihirli formüllerle çözülmez. Çalışarak mücadele ederek ve zenginliğimizin eşit şekilde dağılmasıyla sağlanacak bir kalkınmayla başarabiliriz. Yunan halkı bizleri eskiye bağlayan her şeyden kurtularak 7 ay önce başlattığımız mücadeleyi sürdürmek için ikinci bir fırsat verdi’’ demişti. Atılan imzalarla  AB’nin tüm şartlarını kabul ederek kredileri aldı biraz olsun Yunan halkına bir nefes aldırdı. Değişen ne oldu diye sorarsanız değişen birşey olmadı alınan bu kredilere karşılık Yunan halkının hoşuna gitmeyecek uygulamalar sırasıyla uygulanacak. Ama eski ile tek farkı şu olacak bundan sonra önceki siyasetçilerin yaptığı gibi AB’yi kandıramayacaklar. Rüşvet ve yolsuzluklar azalacak. Alınan kredilerin nereye harcandığı belli olacak. Yunanistanın bu hale geleceğini çok önceden tahmin ediyordum. Sizlere gözlemlerimi paylaşayım.

90’lı yıllardan beri Yunanistan’a eşimin şehrine gideriz İpsala’dan çıktıktan sonra kocaman bir tabelada Avrupa Birliği amblemin altında alınan kredi ile ile otoban yapılacağı yazardı. Senelerce bu tabelayı gördüm ama otobanı görememiştim otoban için alınan paralar uçmuştu. Yol yakın bir tarihte yapıldı. İnsanlar parti ismi vermeyeceğim hep şunları anlatırlardı; AB den alınan krediler iktidar partisi tarafından kullanılmış mesela yatlar katlar alınırdı diye denirdi. Sonra Yunanistanda iktidar olan parti yandaşlarını memur yapardı hemde maaşları Avrupa standartlarını çok üzerinde. Bunu gibi birçok örnek verebilirim. Bugün değişen neler diye baktığımda değişen sadece maaşlar indi zamlar geldi. O eski saltanatlı yıllar bitti. Büyük şehirlerde dükkanlar kapandı.

Mesela daha önce iki bin avro maaş alan bir memurun maaşı 1200’e düşünce adam isyan ediyor. Bugün yeni başlayan bir doktar 800 avro maaş alıyor. Devlet hastanelerinde Yunan doktorlar kalmadı  Avrupa ülkelerine kaçıyorlar. Yıllardır amborga konulan Batı Trakya Türklerine yol açıldı genç mezun olan Türk doktorlara artık devlet Hastanelerinde iş veriyorlar.

Krizin belki en önemli gelişmelerinden beri de bence eskiden Batı Trakyalı Türklere yapılan baskılar kalktı. Eskiden ehliyet alamayan evini tamir edemeyen dükkan açmayan Batı Trakyalıların bu sorunları yok artık. Siz Türk değilsiniz diyen yok artık. Hatta çok iyi hatırlıyorum Türkiyeden Yunanistana arabamla gelirken arabanın içindeki Türk gazeteleri alırlardır geri vermezlerdi. Şimdi Türk gazetelerini satın alabiliyorsunuz. Bunun yanında krizle birlikte Türk turistleri çekmek için tüm lokanların menülerine Türkçe eklemişler, Türkçe bilen garsonlar çalıştırıyorlar. Selanik Belediye Başkanı Türk turisteleri çekmek için Osmanlı eserlerini tamir ettiriyor. Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret edin diyor. Vay be kriz sen nelere kadirsin. 90’lı yıllarda bir Türk ehliyet alamazdı alsa bile adam bulup rüşvet vermesi gerekirdi. Evinin çatısı aksın tamir etmen yasaktı ertesi gün polis kapına dikilirdi. Çocuğun Yunan vatandaşı olduğu halde devlet dairelerinde iş bulamazdı. En kötüsü de mesela Batı Trakyalı bir Türk Türkiyede gitti 1 haftalığına diyelim geri geldiğinde vatandaşlıktan atılıyordu binlerce insan bu acıyı yaşadı. Hatta Gümülcinede yoğunTürk nüfusuna karşılık o dönemin iktidar partisi Rusyadan Yunan Kökenli Rusları getirip Gümülcine’ye yerleştirdi. Onlara lüks evler faisiz krediler verdi.Bugün Yunalılar bunları kambur olarak görüyor. Çalışmayı sevmiyorlar bol bolda içtikleri için. Artık bunlar yaşanmıyor.

Hala devam eden sorunlar mevcut ama bu krizle birlikte psikolojik bir rahatlama mevcut. Artık Türkiyeden gelecek turistlere kolayca vize veriyorlar. Yazları İstanbul, Tekirdağ ve Bursa plakalı Türk araçlarını yollarda görebiliyorsunuz. Şu an Yunanistanda kriz yaşanıyor özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar etkileniyor işinden çıkarılan insanlar kiralarını ödeyemiyorlar. Annesi yada babasının emekli maaşı olanlar onların yanına taşınıyor aile bağları tekrar eskisi gibi güçleniyor. Gümülcinede köyde yaşayan Türklerde bu krizden etklindiler ama tütüncülükle uğraşanlar Avrupa Birliğinin verdiği primler olmazsa bu işi bizi kurtarmaz diyorlar.

Umarız Yunan halkı bu krizi atlatır ama bilinçaltına yerleşmiş Türk korkusundan vazgeçmeliler bakın gelen Türkler iyi para bırakıyorlar bunu  Yunanlı lokantacılar diyor. Almanlar İngilizler çok cimri diyorlar çok az para harcıyorlar. Türkler bol bol yiyorlar diyorlar. Geleneklerimiz, yemeklerimiz , oyunlarımız bile hemen hemen aynı. Korkmanız gerekmez . Türk firmaların önününe de açalarsa bu krizi çok daha rahat atlatacaklarını tahmin ediyorum.

Kriz negativ bir çağrışım yapsada positiv yönlerini de kendime göre buldum.

Tamer AKTAŞ
taktas@worldmediagroup.eu 

 * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur... 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.