İNSAN ESERİYLE SANATTIR

Münihin Sesi köşe yazarlarından Hüseyin Oluç'un İNSAN ESERİYLE SANATTIR başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Bundan sonra ben de Münihin Sesi'ndeyim.  Haftalık kültür-sanat yazılarımı bu satırlardan sizlerle paylaşacağım. Sanata bakışınız nasıl? En son ne zaman bir konsere yada bir resim sergisine gittiniz? Müze ziyaretlerimde eserleri, galerileri dolduran şöhretli ressamların sıra dışı hayatlarını öğrenmek çok zevk verir bana. Mimar ve sanat alanında uzman olan meslekdasim gazeteci Elizabeth Lunday tarafından kaleme alınan ‘Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları' belli başlı ressamların sıra dışı hikâyelerinden oluşuyor. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Ben bir kaçını size anekdot olarak sunacağım. Geçen haftada Fecebook sayfamdan paylaşmıştım. Bulmacalarda da sık sık karşımıza çıkan bir kişi vardır. Hollanda´nin en büyük ressamı diye sorulur. Tabii ki Vincent Van Gogh´dan bahsediyorum. Boya yaptığı tüpden boya yediği ve hastalıktan olduğu biliniyor. Ama onu asıl sıradışı yapan şey ise bütün meslek hayatı boyunca tek bir resim sat(abilmesi)masıdır. Kasıtlı olarak dönük renkler, kahverengiler, griler, kirli yeşiller ve siyahlar seçer. Tabiiki hayatının sonuna doğru delirir… Eee…Emeginin karşılığını alamayınca …Isin entresan tarafı ise sun Hollanda´li ressam Gogh´in eserlerini her babayiğit satın alamaz. Çok pahali…Maalesef insanlar ya ölünce yada bitince bazı şeylerin kimetini anlıyor. Diğer değerli ressamida meslekdasim gazeteci Elizabeth Lunday tarafından kaleme alınan ‘Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları' kitabından tanıtıp yazımın bu bölümünü tamamlayacağım. Kendi portresini çizen ressam : Rembrandt Van RIjn Bir değirmenci ailenin dokuzuncu çocuğundan sekizincisi. Rembrandt'ın ömrü boyunca kendi portrelerine karşı zaafı olur. Kendisinin seksenden fazla resmini, gravürünü yapar. Yani ressamimiz kendisini bir sanat eseri olarak görür. Aslında haklı bence…Her insan bana göre güzeldir., değerlidir. Allah (c.c)´ün bir sanatıdır insan. (siyah, beyaz,uzun, kısa) Hayatım boyunca insanları küçümseyen, gruplara ayıran ve kendisi gibi düşünmeyenleri düşman olarak görenlerden uzak durmusumdur hep. Sanki Yüce Yaratıcının yarattıklarını beğenmiyor gibi geliyor böyleleri. Halbuki dostluk, kardeşlik, diyalog herkesi olduğu gibi kabul etme çok önemlidir bana göre. Ne kimsenin inancına, düşüncesine karisabiliriz nede giyim-kusamina. Kimsenin böyle bir hakkı yoktur. Hepimiz geride biraktiklarimizla anılacak ve gelecek nesillerce yad edilecegiz. Bunu unutmayip aşırı hirsa girmemek lazım. Şimdilik yazıma son verirken en kalbi duygularımla herkese selam ve saygılarımı sunuyorum DUYURU: Sanat dedik ya …5 Mart´ta Anıl Çıra kardeşimizin konseri olacak. İçimizden çıkan bu değeri sahip çıkmamız lazım. O gün herkes oraya giderek Anıl kardeşimize ve çok değerli annesi Nurcan Hanıma destek olalım Hüseyin Oluc / Gazeteci-Ekonomistgazeteciyim20@gmail.com * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...