Gerçi yurtdışında yaşayan bizler oyumuzu çoktan kullandık, ama henüz Türkiye`de seçime birkaç gün daha var. Bu yüzden 1 Kasım`da Türkiye`de oy kullanacak seçmenlere böyle açık ve net tercihi bu sayfanın yazarı olarak göstermeyi Türkiye Cumhuriyeti`nin yurttaş sorumluluğunun mutlak zaruriyeti olarak görüyorum. Geldiğimiz sürecin felaket tellallığı değildir bu açık tercih. Ülkemizde faşist diktatör idarenin baskı ve zulmü tüm şiddetiyle artmaktadır.
Bağımsızlık ve özgürlükler yolunun temelinin atıldığı Cumhuriyetimizin 92. yılını kutluyoruz. Bu yoldan geri dönüş olmayacaktır. Bugüne kadar bir bir aydınlarımızı katlettiler, yetmedi kitle katliamları gerçekleştirdiler. Akıl almaz bedeller ödendi hala da ödüyoruz. Tehdit, baskı ve zulüm gittikçe artıyor…
Yıllardır süren faşist diktatoryal idare tam hedefine ulaşamadı henüz…
Esasen bu hedef ham bir hayal, olmayacak rüyaya amin deme, tam bir deli saçması.
Nedir bu Hedef?
Bu hedefin açık adresi Osmanlı.
Roma Imparatorluğu Isa`dan önce kuruldu ve Isa`dan sonra aslında tam olarak 1453`e kadar sürdü. Roma, Hiristiyanlığın doğusundan sonra kiliseyi tanıdı. İdarenin dünyevi kısmını Imparator, ruhani kısmını kilise yürütüyordu. Kilise de imparatoru tanıdı. Yani iki başlıydı. (Bir dönem Sezar`a diktatörlük yetmez, imparator olmak ister. İster ama Roma Hukukuna göre Senato`dan geçmesi gerekir. Kendi dönemine göre Roma Hukuku çok önemlidir ve batının hukuk gelişimine temel teşkil eder)
İslamiyet de peygamberden sonra oluşan Halifelik kurumsallaşır. 1500`li yıllarda Halifelik Osmanlı Sultanına geçer. İki makam bir kişi de toplanır. Gerçi Seyhülislamlık var ama, bu makam tamamen Saray`ın emrinde çalışır.
Günümüz Saraylısını diktatörlük tatmin etmiyor. Sultan olmalı ki her şeye hükmetsin. Diktatörlük sadece Türkiye ile sınırlı kalır. Oysa sultan olursa tüm “Ümmete” hükmedecek.
Imparator olmasını sağlayacak olan “Ümmet”, daha dün 1.Dünya savaşında halifelik Osmanlı`da olduğu halde, Halifeliği feda ederek Osmanlıyı arkasından hançerledi.
Bütün bu gerçekler ortadayken hasta bir ruhun arkasından gitmeye Türkiye`nin artık tahammülü kalmamıştır. 1 Kasım bir referanduma dönüşmüştür. Türkiye Cumhuriyeti`nin tüm halkla beraber, tüm inançlarla beraber aydınlık geleceği için 1 Kasım da Oyum CHP`ye!
(NOT: Fazıl Say`a Fransa`da Uluslararası laiklik ödülü verildi, gurur duyuyor kutluyorum)
Zekeriye UÇAR
zekeriyeucar@hotmail.de
* Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur... 