İlan Ara
Köşe Yazarı
İlan Ara
 

BÜYÜK YALAN

Dr. Joseph Göbbels, Almanya Nazi Partisi`ne girdikten sonra hızla yükselir ve Hitler`in iktidari ele geçirmesi ile Propaganda Bakanı olur. Anti-semitizmin hararetli savunucusu. Bedensel engelli oluşu asker olmasına müsait değil. En az Hitler kadar ihtiraslı ve savaş taraftarı. Halka yaptığı ateşli konuşmalar ve yalan propaganda o kadar olağanüstü ki, kitleleri etkilemedeki gücü tarihe „BÜYÜK YALAN“ ın ustası olarak geçer. Hitlerin savaşı kaybetmesiyle Göbbel`de karısı ve altı çocuğu ile kendi kendilerini yok ederler… Irk üzerinden yalan söyleyerek faşistlik yapmanın modası geçti, toplumlarda genel olarak buna iktidar verilmiyor artık. Ama inanç üzerinden yalanla iktidar ele geçiriliyor. Eğer inanç siyasette kullanılıyor ise iktidarı, inancını doğru yapana vermezler inancı istismar edene yalan söyleyene verirler. Her zaman da böyle olmuştur zaten. Biz de güzel bir söz vardır;“ yalancının mumu yatsıya kadar yanar!“ diye. İnsanlık tarihinde yalan hiç kazanamamıştır, er-geç kaybeder ve hak yerini bulur. Kişiler arasında ki yalanlar küçük kıyamet, eğer bu bir toplum üzerinden yapılıyorsa büyük kıyamet demektir. Ortadoğu ve islam coğrafyasında inanç üzerinden yalan söyleyerek güce sahip olma geleneği yani büyük kıyamet 1500 yıldır süregeliyor. Bunu ortadan kaldırmayı kanunlaştırarak yapan tek ülke Türkiye. Ve yalanla güce sahip olmayı kanun olarak kaldırılmasını sağlayanlar da ne kadar üzücüdür ki „ayyaş“ olarak tanımlandı. Yalanın kitlesel propaganda da kullanılmasının önüne nasıl geçilir? Bunun çok yolları yöntemleri vardır. Örneğin bizim gibi toplumlarda yalan inanç üzerinden güce erişmede ve sömürüde kullanıldığı için, bu olguyu ellerinden almanın etkili ve kesin yolları tartışmalı bulunmalı. İmamlarımız sendikalaşmalı. Hem sosyal hakları için. En önemlisi sendikalı ve örgütlü imamlarımız kesinkes politikacıya tavır koymalı ve haykırmalı :“İnancımızdan elinizi çekin!“. Laikliğe sahip çıkacak ve laik gelenek oluşmasını sağlayacak en etkili örgütlenme imamların örgütlenmesidir. İnancın rahat bırakılması ve yalanın toplumu felakete sürüklemesinin önlemi alınmalıdır. Belki ütopik gelebilir ama yöntem geliştirmek zorundadır toplum. Yalancının mumu sabaha kadar yanmasın! Zekeriye UÇARzekeriyeucar@hotmail.de * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...
Ekleme Tarihi: 08 Ekim 2015 -Perşembe

BÜYÜK YALAN

Dr. Joseph Göbbels, Almanya Nazi Partisi`ne girdikten sonra hızla yükselir ve Hitler`in iktidari ele geçirmesi ile Propaganda Bakanı olur. Anti-semitizmin hararetli savunucusu. Bedensel engelli oluşu asker olmasına müsait değil. En az Hitler kadar ihtiraslı ve savaş taraftarı. Halka yaptığı ateşli konuşmalar ve yalan propaganda o kadar olağanüstü ki, kitleleri etkilemedeki gücü tarihe „BÜYÜK YALAN“ ın ustası olarak geçer. Hitlerin savaşı kaybetmesiyle Göbbel`de karısı ve altı çocuğu ile kendi kendilerini yok ederler…

Irk üzerinden yalan söyleyerek faşistlik yapmanın modası geçti, toplumlarda genel olarak buna iktidar verilmiyor artık. Ama inanç üzerinden yalanla iktidar ele geçiriliyor. Eğer inanç siyasette kullanılıyor ise iktidarı, inancını doğru yapana vermezler inancı istismar edene yalan söyleyene verirler. Her zaman da böyle olmuştur zaten.

Biz de güzel bir söz vardır;“ yalancının mumu yatsıya kadar yanar!“ diye. İnsanlık tarihinde yalan hiç kazanamamıştır, er-geç kaybeder ve hak yerini bulur.

Kişiler arasında ki yalanlar küçük kıyamet, eğer bu bir toplum üzerinden yapılıyorsa büyük kıyamet demektir. Ortadoğu ve islam coğrafyasında inanç üzerinden yalan söyleyerek güce sahip olma geleneği yani büyük kıyamet 1500 yıldır süregeliyor. Bunu ortadan kaldırmayı kanunlaştırarak yapan tek ülke Türkiye. Ve yalanla güce sahip olmayı kanun olarak kaldırılmasını sağlayanlar da ne kadar üzücüdür ki „ayyaş“ olarak tanımlandı.

Yalanın kitlesel propaganda da kullanılmasının önüne nasıl geçilir? Bunun çok yolları yöntemleri vardır. Örneğin bizim gibi toplumlarda yalan inanç üzerinden güce erişmede ve sömürüde kullanıldığı için, bu olguyu ellerinden almanın etkili ve kesin yolları tartışmalı bulunmalı. İmamlarımız sendikalaşmalı. Hem sosyal hakları için. En önemlisi sendikalı ve örgütlü imamlarımız kesinkes politikacıya tavır koymalı ve haykırmalı :“İnancımızdan elinizi çekin!“. Laikliğe sahip çıkacak ve laik gelenek oluşmasını sağlayacak en etkili örgütlenme imamların örgütlenmesidir. İnancın rahat bırakılması ve yalanın toplumu felakete sürüklemesinin önlemi alınmalıdır. Belki ütopik gelebilir ama yöntem geliştirmek zorundadır toplum.

Yalancının mumu sabaha kadar yanmasın!

Zekeriye UÇAR
zekeriyeucar@hotmail.de

* Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.